Otizmli Çocuklarda Sosyal Uyum, Dil ve İletişim Becerilerini Geliştirmek
Bir çok gelişim unsurunda aksamaların yoğun olarak yaşandığı ve temel niteliği sosyal, dil ve iletişim sorunları olarak kendini gösteren otizm hastalığının kesin tedavisi şu aşamada ne yazık ki bulunmuş değil. Tüm dünyadaki uygulamalarda hedef, davranışsal anomalilerin en aza indirgenmesidir. Bu gerçekçi yaklaşımın özeti şudur; otistik bireyin temel yaşamsal becerileri bağımsız olarak kazanma düzeyi en üst düzeyde olmalıdır. Bu durum bireyin zihinsel ve duygusal yapısıyla farklılıklar gösterebilir.
Hemen tüm Otistik bireylerde ortak sorunun sosyal iletişim olanaklarındaki sınırlılık olduğu bilinmektedir. Bu sınırlılıkla birlikte dilsel bozukluk, söyleşinin anlık ve değiştirilebilir yorumsal durumların yok denecek kadar az olması da önemli bir göstergedir. Yorumlama ya da muhakeme etme yeteneklerinin önündeki en büyük engellerden birinin de soyut düşünme yetersizliklerindendir. Aslında dil ve iletişim ile sosyal becerilerin yetersizliğinin temelleri ya da kökeni çok uzun bir konudur ve sanırım uzmanların alan bilgileri dahilindedir. Bu konuda söylenebilecek şey otizmle ilgili sistematiğin, nörologlar, genetikçiler ve dil bilimciler açısından bir sorumluluk bağlamında oluşturulmuş olmasının çok önemli ve gerekli olduğudur.
Her Şey Birbirine Bağlıdır!
Otizmle ilgili istatistikler, ülkelere, iklimlere ve sosyo-kültürel yapılara göre bir sistem dahilinde oluşturulmalıdır. Toplanan veriler zincirin diğer halkalarıyla düzenli ve dinamik bir şekilde paylaşılmalıdır. Otizmin nedeni konusunda genetik bilim ile nörologlar daha etkin yetki bütçelerle donatılmalıdır. Otizm ve beslenme, otizm ve aşılar otizm ve televizyon gibi efsaneleşen söylemler netleştirilmelidir. Bilimselliği ölçüsünde ya desteklenmeli ya da bu literatürden atılmalıdır. Bu bağlamda sağaltım için yüklü bütçelerin yok olmasının önüne geçmek için, civa zehirlenmesi, oksijen tedavisi vb gibi uygulamaların da ciddi bir şekilde geçerliliğinin onaylanması gerekmektedir. Otizmli bireylerin ailelerinin içinde bulunduğu karmaşık ve umutsuz ruh durumlarını kazanç kapısı yapmaya çalışanlara izin vermemek gereklidir.
Otizmli Bireylerle Çalışma ve İletişim Geliştirme
Otizmli bireyle çalışmaya başlayan eğitimci ya da anne babanın bilmesi gereken ilk şey, bu sürecin yorucu ve çok uzun süreceğidir. Bundan sonraki kural “tutarlılıktır”. Bu tutarlılıktan kasıt, akşamki davranışla sabahki aynı davranış karşısında sergilenecek tutum tutarlılığıdır. Otizmli bireyle çalışırken dikkatli olmalı, davranış dönüştürmelerinin, yamalı bohça olmasına mahal vermemelidir. Bu kabul edilebilir durum değildir. Üstelik olumsuz bir davranışın yok edilmesiyle birlikte yeni olumsuz davranışın şiddeti daha fazla olabilir. Daha açık ifadeyle verilecek ödünler, verilecek ödüller ve cezalar bir ritim ve standart içerisinde, sistemli şekilde uygulanmalıdır.
Otizmli bireylerle çalışırken karşılaşılabilecek tüm zorluklar bir kez daha gözden geçirildikten sonra tanıma sürecine geçilmelidir. Otizmli bireyin algısal farklılıkları da dahil olmak üzere, ona yaşamda sosyal ve iletişimsel boyutların kazandırılması için doğru model olmak gerekir. Bıkkınlığa, umutsuzluğa düşmeden çalışmak, süreçte değişen önceliklere ve tutumlara dikkat etmek önemlidir. Otizmli bireyi tanımada sabırlı olmak, aileden devamlı bilgi ve görüş almak iyi bir yöntemdir. Problem davranışların, uzun veya kısa süren krizlerin ortaya çıktığı zaman, mekan ya da üçüncü taraf davranışı mutlaka not edilmelidir. Böylece tetikleyici unsurlar tespit edilebilir. Tetikleyici durumların tespiti, uygulanacak özel eğitim metodunun başarılı olması demektir.
Tanıma sürecinden sonra zihinsel ve sosyal uyum çalışmaları planlanır. Gerek tanıma gerekse eğitim öğretim çalışmaları tamamen dinamik bir özellik taşımalıdır. Zira özel eğitim, değişen durum ve davranışlar karşısında aktif eğitimci tavrı gerektiren bir uzmanlık alanıdır. Çalışmalar mümkünse doğal ortamda yapılmalı, istenmeyen olaylara karşı her zaman tetikte olunmalıdır. Bazı otistik bireyler çok hızlı ve anlık hareket edebilirler. Kaybolma tehlikesine karşı, bireyin üzerinde telefon numaraları olan bir künye takmak iyi olur. Bu mümkün olmuyorsa, bir kumaş parçasına isim ve telefon yazılıp giysiye dikilebilir.
Sosyal yaşam ve iletişim becerileri geliştirme amaçlı çalışmalarda model davranışlar planlanmalıdır. Süreç, bir sahne gibi düşünmeli ve sahne ustaca yönetilmelidir. Dekor, kostümler, jestler, mimikler… Bu kurgu, davranış ve becerilerin kazanımlarına hizmet etmelidir.