Toplumsal ilişkileri temel alan, öne çıkaran bir sanat anlayışı olarak Toplumcu Gerçekçilik, Türk romanının tarihî gelişimi için önem arz eder. Türkiye’de Toplumcu Gerçekçi Roman yazımı 1930’lu yıllarda başlamıştır. Toplumcu gerçekçi anlayışla yazılan ilk eserler için Sabahattin Ali’nin ünlü romanı “Kuyucaklı Yusuf”, Sadri Ertem’in “Çıkrıklar Durunca” ve Memduh Şevket Esendal’ın yazdığı “Ayaşlı ve Kiracıları” romanlarını sayabiliriz.
1950’li yıllardan başlayarak, dünyadaki sosyal gelişmelerin de etkisiyle, Toplumcu gerçekçi roman yazımında büyük artış olmuştur. Bu seyir 80’li yıllara kadar devam etmiştir. Toplumcu Gerçekçilere göre, sanat edebiyat toplumsal üretim ilişkilerinin bir yansıması olarak varlığını sürdürmelidir. Gerçekçiliğin temeli sınıfsaldır. Olaylar ve olgular üretim araçlarının özel mülkiyetinin sınıfsal sahipliği temelindeki bakış açısına dayanmaktadır.
Toplumcu Gerçekçilik sadece köy veya kasaba insanının gerçeklerini anlatmak değildir. Bu akım için Marksist bakış açısının edebiyata doğrudan müdahalesi demek, yukarıdaki bakış açısı nedeniyle yanılgıdır. Çünkü yazarın kurgu veya gerçek olayları anlatışında roman tekniği bakımından tarafsız konumu dikkat çekicidir. Bununla birlikte sınıfsal yaklaşımla kişilerin konumu, değer yargıları veya yaşam biçimleri çarpıtılmadan, doğruca anlatılmalıdır. Bu yaklaşımda konuların illa ki tarlada, fabrikada geçmesi gerekmez. Buradaki mesele olayların nerede geçtiği ya da öyküsü değil sınıfsal gerçekliği yansıtıp yansıtmadığındadır. Kısacası bu tür romanlarda yazarın yaptığı şey tarafını belli etmek değil, olanı biteni sınıfsal karakterleriyle birlikte anlatmaktadır.
Bir diğer konu da içeriktir. Toplumcu gerçekçi romanlarda tıpkı Kuyucaklı Yusuf’ta olduğu gibi politik hiç bir yanı olmayan bir aşk da olabilir. Buradaki başarı Kuyucaklı Yusuf’un ve kasaba ahalisinin yaşayışlarını, değer yargılarını anlatış biçimindedir. Yoksa sanıldığı gibi Toplumcu Gerçekçi sanat kaba politik, slogancı, salt propaganda amaçlı üretilen bir sanat değildir. Estetik anlayışı Toplumcu ve Gerçekçi olmasıdır. Bireyi ihmal etmek gibi bir anlayışı olmaz. Kısacası bu tür romanlarda insan, toplumdan, toplumsal üretim ilişkilerinden ve bulunduğu kültürden kopuk olamaz.
Toplumcu Gerçekçi Yazarlar
Sadri Ertem, Sabahattin Ali, Suat Derviş, Kemal Tahir, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Necati Cumalı, Fakir Baykurt, Kemal Bilbaşar, Mahmut Makal, Talip Apaydın, Samim Kocagöz, Faik Baysal, Dursun Akçam, Abbas Sayar, İlhan Tarus, Orhan Hançerlioğlu, Attila İlhan, Muzaffer İzgü, Tahsin Yücel, Oktay Akbal, Sevgi Soysal, Vedat Türkali ve Tarık Dursun K. ülkemizdeki en önemli temsilcilerdir.
Ülkemizdeki Toplumcu Gerçekçi Roman Yazarların ve Eserlerinin Genel Özellikleri
- Yukarıda adı geçen Toplumcu Gerçekçi bu yazarlar, toplumsal sorunlar ve çatışmaları anlattıkları eserlerinde genel olarak köy, kasaba, mahalle ve fabrikaları mekan olarak kullanmışlardır.
- Çatışma ve gerilimin tarafları sınıfsal olarak netlik içerir ve anlatımda vurgulanır.
- Toplumsal sorunlar öne çıkarılır. Göç, işsizlik, grevler, iş kazaları, toprak ağalığı vb konular çelişkiler belirgin şekilde verilerek işlenmiştir.
- Ödün verilmeyen bir yaklaşım da “sanat toplum içindir.” anlayışı olup, bu ifade giderek “sanat halk içindir ” şeklinde ses bulur.
- Toplumcu Gerçekçilik, anlam olarak Sosyalist Gerçekçilikle aynıdır. Bu yaklaşımın doğal sonucu olarak Marksist ve sosyalist düşünceden fazlasıyla etkilenilmiştir.
- Edebi akımlardan natüralizm ve realizmin etkileri görülür.
- Konuşma dili benimsenmiştir. Romandaki kişilerin kullandığı diyaloglarda yöresel ağız kullanılmıştır.
- Güçlü betimlemeler yapılmıştır.
- Biçim mi içerik mi sorusuna verilen yanıt, içerikten yana olmuştur. Nasıl anlatıldığından çok neyin anlatıldığı önemlidir.
Toplumcu Gerçekçilik genel ve kapsayıcı bir yaklaşım olup, tüm sanat alanları için yaygın bir etki alanına sahiptir. Örneğin Toplumcu Gerçekçi Türk şairleri denilince ilk akla gelen Nazım Hikmet’tir. Yine Hasan Hüseyin Korkmazgil, Ahmed Arif, Enver Gökçe, Can Yücel, Gülten Akın, Kemal Özer de Toplumcu Gerçekçi şairlerimizden bazılarıdır.
Toplumcu Gerçekçi sinema, Toplumcu Gerçekçi resim anlayışına uygun çok sayıda önemli eserler mevcuttur. Kısacası bu akım sadece romanla sınırlı olmayıp, tüm sanat dallarında geçerli olan bir felsefeye dayalı olarak üretilen eserleri ifade eder.
Türk Edebiyatında Toplumcu Gerçekçi 10 Roman
- Çıkrıklar Durunca-Sadri Ertem (1898 – 1943)
- Kuyucaklı Yusuf – Sabahattin Ali (1907 – 1948)
- Bereketli Topraklar Üzerinde – Orhan Kemal (1914-1970)
- Karartma Geceleri – Rıfat Ilgaz (1911 – 1993)
- Yılan Hikayesi – Samim Kocagöz (1916 – 1993)
- Zübük – Aziz Nesin (1915 – 1995)
- Tırpan – Fakir Baykurt (1929 – 1999)
- Tütün Zamanı (Zeliş) – Necati Cumali (1921 – 2001)
- İnce Memed – Yaşar Kemal (1923 – 2015)
- Zıkkımın Kökü – Muzaffer İzgü (1933 -2017)
Toplumcu Gerçekçi Roman Kaynak:
https://www.imgelem.com.tr/toplumcu-gercekci-roman-ve-ozellikleri/
Bu kitapların hepsini de okudum. Gerçekten de hayatın kendisi anlatılmış. Sulandırmadan, toplumsal ilişkilerden ve çelişkilerden kopmadan anlatılan sağlam kurgulu kitaplar. Toplumcu Gerçekçi Edebiyatı bu kadar güzel anlatığınız için sizi kutlarım. Üstelik kısacık bir yazı.