Çevre konulu bir kompozisyon için temel konu çevrenin korunması olacaktır. Çevre kirliliği, çevreye verilen zar ve çeşitli çevre felaketleri öne çıkacaktır. Daha güzel çevre için bireyin ve toplumun, çevre bilinci ve çevre duyarlılığı olmalıdır. Oysa ki dünyada çevre temizliği ve çevre bilinci noktasında iyileşmeler yerine sürekli kötüleşmeler olmakta. Kimyasal atıklar üreten tesislerin doğaya saldıkları zararlı bileşenler, çevreye büyük zararlar vermeye devam ediyor.
Çevreyi tehdit eden, kirleten unsurlar insanlar tarafından sentetik olarak üretilen zararlı kimyasallar başta olmak üzere atıkların doğaya bırakılması yoluyla olur. Sadece sanayi atıkları değil, nükleer tesisler de doğrudan ve en büyük çevre sorunları anlamı taşımaktadır. Doğanın kendi dinamiği ve hareketliliği sürerken, ortama dahil olan kirleticiler çevreyi kirletmekte ve tahrip etmektedir. Canlıların sağlığını tehdit eden kirliliğin boyutları arttıkça, etkilenen canlı türü ve sayısı artmaktadır. Katı, sıvı veya gaz halindeki çevre kirleticiler rüzgar, hava veya sular aracılığıyla etki alanlarını büyütmektedir. Çernobil faciası örneğinde olduğu gibi etkisi çok uzun zamanlarda ortadan kaldırılamayan çevre felaketlerini de unutmamak gerekir.
Çevrenin korunması, çevre bilincinin tüm toplum tarafından kazanılması için yapılacaklardan söz etmeden önce çevre nedir, çevre kavramından anlaşılması gerekenlere değinmek yerinde olacaktır. Belirli bir zaman ve mekanda bizi çevreleyen koşulların toplamını çevre olarak düşünebiliriz. Çevre, bir organizmanın yaşam sürecinde hayatta kalması veya sürdürmesi gereken koşulların toplamıdır.
Çevre, bitki ve hayvanlar alemini çevreler ve yaşamlarını doğrudan etkiler. Atmosfer, hidrosfer, litosfer ve biyosferden oluşur. Başlıca bileşenleri toprak, su, hava, organizmalar ve güneş enerjisidir. Doğa, tüm canlıların rahat bir yaşam sürmesi için gerekli kaynakları sağlamıştır.
Daha Güzel Bir Çevre
Çevrenin korunması, çevrenin yaşamsal önemini içselleştiren bireylerden oluşan toplumlar açısından daha kolaydır. Çevre koruma bilinci açsından, çevreci politikalar ve uygulamaları benimsemiş devletlerin vatandaşları daha şanslıdır. Doğal ve kültürel çevresiyle barışık, uyumlu ve barışçıl bireylerin katkısıyla çevrenin güzelleşmesi daha anlamlıdır. Sonuç olarak daha güzel bir çevre oluşturmak için birey ve toplum davranışlarının uyumlu olması gerekir.
Çevrenin güzelleştirilmesi için en önemli çaba, doğal dengeye saygılı olmak ve doğal güzellikleri destekleyici çalışmalar yapmaktır. Ormanları korumak, genişletmek, kuraklığa, erozyon ve heyelana karşı etkin mücadele çevreyi güzelleştirmek için önemlidir. Plastik malzemeler kullanmamak, yapılarda ahşap ve doğal taş kullanmak, dikey mimari yerine yatay mimari kullanmak ilk akla gelen olumlu davranışlardır.