11Türk Şiirinde İkinci Yeni Akımının önemli kalemlerinden biri olan Turgut UYAR, 4 Ağustos 1927 tarihinde Ankara’da doğdu. Babasının görevinden dolayı ilköğrenimi değişik yerlerde tamamlamak zorunda kaldı. İlkokuldan sonra yatılı askerî okula devam eden şair, 1948’de Kaynak dergisinin düzenlediği şiir yarışmasına katıldı. “Arz-ı Hal” adlı şiiri bu yarışmada ikincilik ödülü kazandı. 1952 yılında Türkiyem şiir kitabı basıldı. Turgut Uyar’ın en ünlü eserlerinden olan Dünyanın En Güzel Arabistanı ise 1959 yılında yayımlandı.
Bu kitapta Turgut Uyar’ın dil, tema, imge, anlatım biçimi, biçim/öz ilişkisi açısından büyük bir değişimi yansıttığı görülmektedir. 1962’de Tütünler Islak’ı; 1968’de Her Pazartesi’yi; 1970’te Divan’ı; 1974’te Toplandılar’ı; 1982’de Kayayı Delen İncir’i yayımlamıştır. 1981 yılında Toplu Şiirler adıyla o güne kadar yayımladığı eserleri ilk kez; 1984’te Büyük Saat adıyla ikinci kez toplu olarak basılmıştır.
Tütünler Islak ile 1963 Yeditepe Şiir Armağanı kazandı. Tomris Uyar’la birlikte Lucretius’ın Evrenin Yapısı adlı kitabını çevirdi ve bu çeviri ile 1975 Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülüne layık görüldü. Kayayı Delen İncir ile 1981 Behçet Necatigil Şiir Ödülünü alan şair, Büyük Saat ile de 1984 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülünü almıştır. Turgut Uyar, siroz hastalığına yakalanmış ve 22 Ağustos 1985’te ölmüştür.
Turgut Uyar’ın dili, çağdaş yaşamın karmaşıklıklarını yansıtırken, aynı zamanda insanın evrensel duygularına seslenen bir nitelik taşır.
Kıyıdaki Elma’ya Bir Ses
ey canımın güftesi, eylülün ikinci haftasıydı o sıra
bana gülümseyerek getirdiğin bir bardak suydu o sıra
hatırla denize hiç bakmadık çünkü kıyısındaydık
bir elma kendi kendine büyür dururdu o sıra
bir kıyı ikindisiyle bir elma öyle kendiliğinden
büyürler bir öfkenin ya da bir dağın yanısıra
bir kıyının beslerliği bir elmadan ayrılmaz gibi ama
elma soğuk bir kış akşamında bile yenir ısıra ısıra
bir öfkeyi diriler durmadan elma, ovadan gelir
elbet küfelerle sandıklarla hüzünlerle ardısıra
ey geçmişten gelen konuk, sonsuz düğmelerimi tut
yerlerini yadırgayan sonsuz iliklerin adına
ey canımın güftesi, denize hiç bakmadık, hatırla
tek pencereli bir odada elma yedik ısıra ısıra
elmanın topraktan süzdüğü gemilerin denizlerde gezdiği
bir tatildi, bir geçiştirmeydi, yalnızlıktı bir kusura
neydi, ne doğruydu, nerden vardık yakışmıyor konuşmak bize
öyle barışlar okuyup yalnızlığı yaşamak kara kara
ey canımın güftesi, ey penceresi bütün sıkıntılarımızın
bizim babalarımız neden ölürlerdi hatırla sıra sıra
bu söylediğim iyi bir şarkıdır elle bile hatırlanır
yani şu, ateş ve deniz buluşurlar bir limanda arasıra
yani şu, elma yenir ve balık durmaz kaçar
ama yenilmezler artık buluştukları sıra
Turgut Uyar
Dünyanın En Güzel Arabistanı (Divan), Can Yayınları, 1994
Denge
Sizin alınız al inandım
Sizin morunuz mor inandım
Tanrınız büyük amenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba
Bütün ağaçlarla uyuşmuşum
Kalabalık ha olmuş ha olmamış
Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
Ama sokaklar şöyleymiş
Ağaçlar böyleymiş
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yan gelmişim diz boyu sulara
Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle dövüşemem
Benim bir gizli bildiğim var
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Ben tam kendime göre
Ben tam dünyaya göre
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
Turgut UYAR
GÖĞE BAKMA DURAĞI
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yanab otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım
Turgut UYAR