Bir Türk vatandaşı için Atatürk hakkında yazmak hem çok kolay hem de çok zor. Ülkesini düşmanlardan kurtarmakla kalmayıp, sayısız yeniliklere imza atmış bir lider düşünün. En çok da politik, ekonomik, sosyal, teknolojik alanlarda çağın ülkelerinin çok gerisinde kalan bir ülke düşünün. Tek adam ve onun sülalesinin yönetimi bir tarafa düşmanlar ülkenin her köşesinde üs kurmuş, her köşesini işgal etmiş halde. Ülkenin ciğerlerine kadar inen düşman bir tarafa vatanseverlerin, ordunun elinden hemen her şey alınmış.
Atatürk böyle bir dönemde ortaya çıkmış liderdir. Önce ülkeyi fiziken düşmanlardan kurtaracak, sonra ülkeyi ruhen de kurtarıp gerçek sahiplerinin vatanını sevenlerin eline teslim edecektir. Nitekim öyle olmuştur. Atatürk gelip, düşmanları temizlemiş, ülkeyi çağın karanlıklarından çıkarıp diğer ülkelerin düzeyine ulaştırmıştır. Bundan böyle cumhuriyet Türk gençliğine emanettir. Çünkü Atatürk, Türk milleti zekidir, Türk milleti çalışkandır” derken kendi halkına ne büyük bir sevgi duyduğunu haykırmıştır. Çünkü ona göre Türk milleti asla tutsak olmaz, tutsak kalamaz. “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” derken
ifade ettiği şey budur. Yani milletinin sesi olmuştur. Kısacası her Türk vatandaşı için Atatürk hakkında yazmak, en büyük gururdur.
Büyük liderler, tarihte iz bırakırlar ve ölümsüzdürler. Bu nedenle doğumundan ölümüne kadar bütün hayatları bilinir. Biz de Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Atatürk’ün hayatını ezbere biliriz. 1881’de Selanik’te doğduğunu, babasının Ali Rıza Efendi, annesinin Zübeyde hanım olduğunu milletin bütün ferdi bilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olduğu, ilk Cumhurbaşkanımız olduğunu herkes bilir. Atatürk’ün ilkelerini, devrimlerini bilmeyen yoktur. Peki ama tüm bunlar büyük önder Atatürk’ü yeterince anlamak mıdır? Hayır yetmez bunlar. Atatürk’ü anlamak onun gösterdiği yolda yürümektir. Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmak, kollamaktır. Bilimde, teknolojide, sporda ülkemizin adını duyurup şanlı bayrağımızı dalgalandırmaktır.
Atatürk Hakkında Yazmak
Atatürk hakkında yazmak için 10 Kasım’ları, milli bayramları bekleyemeyelim. Atatürk’ü henüz tanımamış olan her dünya vatandaşına tanıtalım. Çünkü Atatürk, yaşadığı çağın önünde ve öncüsü olarak örnek bir liderdir. Atatürk, bağımsızlık tutkusuyla mazlum milletlere örnek olmuştur. Atatürk dünyada barışı savunmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı. Türk milletinin özgürlüğü ve bağımsızlığı için verdiği büyük mücadeleyle tarihe yön vermiştir.
Atatürk, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra Türk milletini bağımsızlık savaşıyla kurtarmış ve yeni bir Türk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur. Bu süreçte, sadece askeri liderlik yapmakla kalmamış, aynı zamanda laik, demokratik, ve çağdaş bir Türkiye’nin temellerini atmıştır. Bu çerçevede, Atatürk’ün düşünceleri ve idealleri, Türk milletinin tarihini ve kimliğini derinden etkilemiştir.
Atatürk’ün reformları, Türkiye’nin modernleşmesine ve Batı standartlarına ulaşmasına neden olmuştur. Dil reformu, eğitim reformu, kadın haklarına verdiği önem, hukuk sistemi ve siyasi yapıdaki değişiklikler, Türkiye’nin çağdaş bir ulus olarak yol almasını sağlamıştır. Aynı zamanda, Atatürk’ün ulusal kimlik ve milliyetçilik kavramlarına verdiği vurgu, Türk milletinin birlik ve beraberlik duygusunu güçlendirmiştir.
Atatürk hakkında yazarken, onun liderliğini, vizyonunu ve fedakarlıklarını vurgulamak önemlidir. Onun Türkiye’yi modernleştirmek ve bağımsız kılmak için verdiği mücadele, Türk milletinin tarihindeki en büyük başarı öykülerinden biridir. Atatürk’ün mirası, sadece Türk milleti için değil, tüm dünya için bir ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.