Valla elimden gelen de budur: Okumak ve yazmak… Dino Buzzati’nin Büyük Portre Büyük Sır’rını bitirir bitirmez genç bir kadın yazarın, Burcu Ünlü’nün Kapanda Bir Hayal adlı kitabını aldım elime. Küçük, sevimli bir kitap. 60 sayfa filan. Hemen arka odaya kaçıp uzandım, her zaman yaptığım gibi, kırmızı kalemimi elime alıp okudum. Tabii birkaç yerin altını çizdim. Elime kalem almadan okuyamıyorum, n’apayım! Kapanda Bir Hayal, Burcu Ünlü’nün ilk kitabı. Umarım yakın zamanda yeni bir hikâye kitabıyla yine çıkar karşımıza. Çıksın da zaten. Öyle tek kitapla bırakıp gitmek olmaz ki! Korkum, hemen romana yönelmesi… Bazı yazarlarda birkaç hikâyeden sonra romana yönelmek gibi bir eğilim var çünkü, okumuyorum onları. Popüler eğilimlere ve davranışlara karşı sempati besleyemiyorum.
Denizli Kitap Fuarında ziyaretime Fahrettin Koyuncu geldi. Zaman Tuttu Elimden adlı kitabını imzalayıp verdi. Gazeller yazmış. Hayranlık duyarak okudum. Bazıları için “Keşke bu gazeli ben yazabilseydim” dediğim oldu inanın. Fahrettin Koyuncu bazıları gibi tantana yaparak bir yere gelmenin insanı değil; emek veriyor, cidden kafa yoruyor, okurunun karşısına nitelikli kitaplarla çıkıyor.
Aslında maceram Alanya’dan başladı. Alanya Uluslararası Çocuk Şenliği kapsamında Kültür Merkezinde onlarca yayınevinin katılımıyla dokuz gün süren Kitap Fuarı düzenleniyor. Düzenleyen, benim de bazı kitaplarımı yayımlamış olan Nova Art Kids Yayınları… Orada bulunduğu beş gün boyunca yüzlerce, belki de binlerce çocukla paylaştık kitapları. Yepyeni arkadaşlar edindim. Fakat yeri gelmişken başka bazı gerçeklerden de söz etmem gerekiyor: Bunlardan birincisi, bazı öğretmen kardeşlerimin kitaba ve kültürel etkinliklere karşı duyarsızlığı… Sayıları çok değil ama bir tane de olsa gücüne gidiyor insanın. İkincisi, kitapların pahalılığı.
Alanya’dan ayrılır ayrılmaz soluğu Kırşehir’de aldım. Neşet Ertaş Kültür Merkezi’ndeki Kırşehir Kitap Günlerinin ilkine ilgi pek yoğun değildi. Oysa Kırşehir, eğitim ve öğretime başka birçok yerden çok değer veren bir yer olarak bilinir. Kim bilir, belki de geçim derdindeki halkı kitapları pahalı buldu. Doğru: Pahalı! Ama ne yaparsın, her şey dışarıdan, her şey ithal… Buğday ithal olunca ekmek almıyor muyuz?
Yaz geldi. Hava çok sıcak ve bu benim işime geliyor. Evde, başucuma yığdığım kitaplarımla kalmak beni çok mutlu ediyor. Onları teker teker okuyup bitirmek, beğendiğim satırların altını çizmek, sizlere de tanıtmak için yazmak… Bazıları, kitap tanıtımlarım için ukalalık yaptığımı, “Bakın ben ne kadar çok kitap okuyorum” demek istediğimi iddia ediyor ama gerçeğin bu olmadığı hepinizin malumu. Ben, aldığım tatları paylaşmak istiyorum sizinle. Hem, belki birkaçınızın merakı kamçılanır da gidip alır, diye düşünüyorum. Fena mı yani!