Bu yaz biraz sakin geçecek gibi, önümüzdeki yaza, eğer seçim erkene alınmazsa, cümbüş var demektir haberiniz ola!
Mitingler, tartışmalar ve tabii ki seçimin o atmosferi kendimize ayıracağımız zamanın büyük çoğunu alacaktır.
O yüzden siz şimdiden bu yazı iyi değerlendirin, okuyacaklarınızı yoğunlaştırın, derim.
Tabii bu girişten sonra haklı olarak “ O zaman listeyi de ver bari!” diyeceksiniz.Fakat benim listem, baktım da, “Kötü”; yazın o uçarı, insanı biraz gerçeklerin dünyasından koparan cinsten değil gibi. Çünkü yaz kitapları; biraz polisiye, biraz macera, biraz da kişisel gelişim türlerini içeren kitaplarından oluşur diye bir klişe kalmış benim aklımda.
Benimkiler ise pek de bu listedekiler gibi değil.
Fakat ben, gene de –bütün eleştirileri göze alarak- listemi buraya yazacağım.
Açık söylemem gerekirse beni bu listeyi yapmaya iten bu günlerde okumaya başladığım İncelikler Tarihi (*) adıyla Gülten Akın şiirini inceleyen kitap oldu.
Kitapta Gülten Akın şiiri üzerine değişik yazarların değerlendirmeleri var ve kitabı benim de tanıdığım Asuman Susam ile Duygu Kankaytsın derlemiş.
Ne iyi etmişler, bu iki değerli yazara da teşekkür etmemiz gerekiyor.
Kitabın içeriğine daha sonra geleceğim ama öncelikle belirteyim; beni böyle derleme kitaplar cezbediyor olmalı ki görüleceği gibi listem bu tür kitaplardan oluşuyor.
Önce bu türdeki kitaplar -tabii ki bana göre- anlamlı konulardan seçiliyor, sonra da çok iyi yazarlar o konudaki görüşlerini aktarıyor.
Şimdi listemdeki kitapları açıklıyorum:
Gördünüz mü hepsi bir iki yazar- editör tarafından oluşturulmuş kitaplar.
Bence siz bu listedeki kitapları alın!
Alın ve her zaman başucu kitabı olarak bunları kitaplığınızda bulundurun!
ŞİMDİ GELELİM “İNCELİKLER TARİHİ” NE…
İncelikler Tarihi başta da söylediğim gibi Gülten Akın şiirini her açıdan inceleyen bir kitap.
Necmiye Alpay, Mahmut Temizyürek, Cevat Çapan, Yusuf Alper, Haydar Ergülen’ in de içinde olduğu yirmi bir şair, yazar ve eleştirmenin görüş ve araştırmaları kitapta yer alıyor.
Gülten Akın bilindiği gibi Türk Şiiri’nin önemli isimlerinden.
Kim, o’ nun dillere pelesenk olmuş, “Ah, kimselerin vakti yok/ Durup ince şeyleri anlamaya” dizelerini unutur ki!
Kitabı hazırlayanlardan Asuman Susam, giriş yazısında Gülten Akın’ın şiir yolculuğunun Türkiye sosyolojisinden ayrı okunmayacağını belirtiyor.
Haydar Ergülen de aynı görüşü paylaşanlardan, “ … öyle çok şey buluşmuştur ki Gülten Akın’ da; taşra, başkent, büyük aile, geleneksel yapı, Cumhuriyet, sosyalizm, hukuk, doğudan batıya Türkiye’nin kasabaları, mevsimleri, insanları, sevgileri, öfkeleri, çocuklar, gençler, hapishaneler, sorumluklar… “ diyor. (shf. 113)
Görüldüğü üzere bizim fırtınalı toplumsal tarihimiz her bir şiire sinmiş ve gene Ergülen’ nin deyimiyle”…yalnızca hisli, öfkeli sözcüklerle değil, kalbiyle, ruhuyla, bedeniyle, aklıyla gözüyle ve sezgiye dayalı iç görüsüyle …” bu şiirlerde yer bulmuştur.
O’nun insanın içine işleyen bağırmayan, hisli, yüreklerimize işleyen şiirlerini biliyoruz.
Tarihimizdeki toplumsal olaylardan bir çoğu da mesela Celali İsyanları gibi, onun dizelerinde benzersiz bir anlatıma dönüşür.
Gene benzer bir toplumsal olay; 1980 askeri darbesinde oğlu tutuklanır Mamak’ tadır, O da artık bir ‘ Cumartesi Anneleri’ indendir.
Ana yüreği, işkence, gencecik bir oğul! işte o şiir:
“Hey tanrım, bu çocuklar, çocuklarımız bizim
Bunca yıl hangi taşı oraya kapatsan
Un ufak olur
Bunca yıl hangi kuşu
Bize hüzünlü görüşler, tel örgüler
Beton gölgeler bağışlayan
Bunca yıl hangi bir kuşu,
Ölür ölür ölür
Anlamıyor musun
Yok mu senin oğlun kızın”
Tanrım, bu toplumun çileli siyasi toplumsal tarihine nasıl bir isyandır, çığlıktır bu!
“Ne güzel ne güzel ne güzel tanrım/ Fesleğen ekiyor, sardunya dikiyorum.” Dizelerinde ise hayata umutla, dirençle bakan bir şair vardır karşımızda.
Gülten Akın’ın kişisel tarihinin izini de şiirlerinde görebilirsiniz: Bakın, hastalığını nasıl anlatmış!
“Vizit defterine geçti adımı doktor
Böylece tarihten kovulmak
Ustaca gerçekleşti denebilir
Ne sille ne tokat ne devrim ne kargaşa
Bir dizi bitirim incelik
Örtün öleyim şimdi”
Tabii içlenmeler, hayattın getirdiği kırgınlıkları olmaz mı?
“Yağmur taşı oymaz sanılır/oymuş/ öteki kalır mı?/ eskiden gittiğim şehir, şimdi/ her yere benzemiş, Berlin/ zaman (oy) muş”
Gülten Akın şiiri, Türkçenin içinde sihirli ve hiç görmediğiniz anlatımların da keşfidir aynı zamanda.
ŞAİRİN HAYATI, KİTAPLARI VE ÖDÜLLER…
Orta Anadolu’ da Yozgat’ ta 1933’ doğmuş Gülten Akın ölümü ise Ankara 2015.
Şiir kitapları
Rüzgâr Saati (1956) (İlk şiir kitabı),Kestim Kara Saçlarımı (1960),Sığda (1964),Kırmızı Karanfil,(1971),Maraş’ın ve Ökkeş’in Destanı (1972),Ağıtlar ve Türküler (1976),Seyran Destanı (1979),İlahiler (1983),Sevda Kalıcıdır (1991),Sonra İşte Yaşlandım (1995),Sessiz Arka Bahçeler (1998),Uzak Bir Kıyıda (2003)
Diğer:
Şiiri Düzde Kuşatmak (şiir üzerine yazılar (1983), İlahiler (1984), 42 Gün (anlatı, 1986)
Bestelenmiş Şiirleri
Büyü Yavrum: Grup Yorum (1987); Edip Akbayram, Kemal Sahir Gürel (1988)
Deli Kızın Türküsü: Sezen Aksu (1993)
Ödülleri
1955 – Varlık şiir yarışmasında birincilik ödülü, 1964 – Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü
1972 – TRT Sanat Ödülleri Yarışması’nda Başarı Ödülü
1976 – Yeditepe Şiir Armağanı, 1991 – Halil Kocagöz Ödülü, 1992 – Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü, 1999 – Akdeniz Altın Portakal Şiir Ödülü, 2003 – Dünya Gazetesi Yılın Telif Kitabı Ödülü
2008 – Erdal Öz Edebiyat Ödülü
Seni Sevdim
“Seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim
“Uyandım bir sabah” gibi değil, öyle değil
Nasıl yürür özsu dal uçlarına
Ve günışığı sislerden düşsel ovalara
Susuzdu, suya değdi dudaklarım seni sevdim
Mevsim kirazlardan eriklerden geçti yaza döndü
Yitik ceren arayı arayı anasını buldu
Adın ölmezlendi bir ağız da benden geçerek
Soludum, üfledim, yaprak pırpırlandı Ağustos dindi
Seni sevdim, sevgilerim senden geçerek bütünlendi”
Sonra İşte Yaşlandım
“ağrıya ağrıya nara dönüştüğünde
açtılar içinden sözler çıktı
kem sözler, kırıcı davranışların izleri
aldanma gölgesi, ondurmayan bağışlama
“gitmeliyim” çıktı, “dönmemek üzre bir daha”
“artık herkesin yüzüne
bütün düşündüklerimi”
“yalnız olmalıyım” çıktı.
derinlerde sır tutmuş
bir eski sevda.”
BALİNA
Göğü gördüm imkâna tutuldum düşü sevdim
dalıp çıkmalarım “orda bir şey” e dönüktü
kaç kez bir şey, başka bir şey
sıçradım hem yittim
hem belirlendim
derin durdum, teknenin altına girdim
sarstım
sarsıldım vuruşun gitgide usta vuruşuydu
sustum düşe düştüm
senin mi kan, yaralarımdan mı
hey kaptan
ne balinayım ben şimdi inadı içinde
ne senin mavi balinan
Türk Dili’ nin bu en güzel şiirlerini okudukça hayata baktığınız pencerenin daha geniş bir ufka açılacağını hissedeceksiniz.
Susam’ın dediği “…göğü gören, imkâna tutunan, düşü seven dalıp çıkmaları ‘ hep orada bir şey’ e dönük imgelerle söyleyen bir şairdir Gülten Akın.
O yüzden o imgeler ve o dizeler eminim ki hepimizin hayatında bir karşılık bulacaktır.
Dolayısıyla bu kitabı da listenin diğer kitapları gibi alın ve başucunuzda dursun, sıkıldıkça okursunuz!
(*) Asuman Susam, Duygu Kankaytsın, İncelikler Tarihi- Gülten Akın Şiiri- YKY, 2022, iSTANBUL