Eğitimci şair ve yazar Özgen Seçkin, Artvin doğumlu. İlk, orta ve lise eğitimini bu kentte tamamladı. Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü’nü bitirdikten sonra bir süre öğretmenlik yaptı. 1989’da Damar Yayınevini, 1991’de Damar dergisini kurdu. Yayımlanmış 10 şiir kitabıyla beraber kitap olarak basılmış öykü, deneme ve derleme çalışmaları bulunmaktadır.
80’li yıllarda Türkiye’de toplumcu şiirler yazan şairlerin çoğu; Nazım Hikmet, Hasan Hüseyin, Ahmet Arif ve Enver Gökçe’den etkilendiklerini hiç saklamadılar. Esasen dönemin özel koşulları gereğince bunun önemi de yoktu. Poetikanın bir ölçüsü sayılmayan “evladiyelik” olabilme özelliği, nasıl olsa zamanın insafına kalacaktı. O özel koşullar arasında kitlesel kıyımlar, faili meçhuller, ailelere kadar inen bölünmüşlükler vardı. Kardeş kanı akıyordu ve böyle yoğun, acımasız bir içeriğin giyeceği kıyafetler çok da sırıtmıyordu. Ancak içeriğin belirlediği biçim usta bir terzinin elinden çıkmıyor, fabrikalarda seri olarak üretiliyordu.
Biçimci şairleri eleştirirken laboratuvarlardan ve ortaya çıkan sentetik ürünlerden söz etmek kolaydı. Ancak atlanan bir gerçek vardı. Bilimsel dünya görüşünü arkasına almış her şairin durağan, değişmez biçim rutininden biran önce kurtulması gerekiyordu. Öyle ya, aynı makamda söylenmiş zengin içeriklere sahip bir şarkının sözlerini kim anlamak isterdi?
Sözünü ettiğimiz dönemde özgünlüğü ile öne çıkan şairler de vardı. Bunlardan biri bana göre Özgen Seçkin’dir. Hakiki bir Toplumcu Gerçekçi şiirin arayışına çıkmış ve ‘kendi şiirini’ yazma tutarlılığına sahip bir şair. Hangi konuya değinse, toplumsal bir duyarlılık ve dünya görüşünün etkilerini görüyoruz. Şiirinde umutsuzluğa yenik düşmeyen, dizlerini dövmeyen bir söylem vardır. Acıların, yalnızlıkların ve zorbalıkların tahakkümü altındaki birey için ‘bitiş’ değil yeni bir yaşam biçimidir esas olan.
“kapadılar aydınlığı zindanlara
zindanlar aydınlık şimdi,”
Özgen Seçkin’în şiirin’de zoraki biçimsel bir arayış da yok imge oyunları da yok. Rastlantısal bir içeriğe tenezzül etmiyor. Okurun anlamadığı ile değil anladığıyla ilgileniyor. Çağrışımlar zengin ve poetikaya hizmet ediyor ama sınıfsal tercihi noktasında ödün vermiyor. Bunu yaparken, insan duruşunu ve şair duyarlılığını ele veren dizeler yazıyor. Sevmekten Başka’daki şiiri:
“nerde bir dal uç verse yeşil her bahar
nerde silinse bir çocuğun gözyaşları
sevincim orda doğar orda batar”
Sevmekten Başka
Özgen Seçkin’in kitaplığımda, hepsi de imzalı 5 kitabı var. Damar Yayınları tarafından basılan kitaplar; Sevmekten Başka, Bugünü Yaşayanlar, Böldüm Yüreğimi Avuçlarına, Kırkbeşlik Aşk Yalnızı ve Onyıl. Bunların arasında farklı biçimsel özelliklere sahip şiirlerden oluşan bir kitap olarak Sevmekten Başka’ya değinmek istiyorum.
İlk baskısı 1986 yılında yapılan kitabın 2. baskısı Damar Yayınları ekli olarak basılmış. Kitabın ilk bölümünde şairin”Yarım Soneler” adını verdiği 70 şiir var. Şiirlerin içeriği, Özgen Seçkin duyarlılığından sapma göstermiyor. Yarım Soneler, adından da anlaşılacağı üzere 7 dizeden oluşuyor. İlk öbeği 4, ikinci öbeği 3 dize olan şiirlerde serbest uyak tercihi, lirik söylemle birleşince doğallığa kavuşuyor.
Bir ses işitiyoruz, kal diyor, otur diyor
ne önümüz aydınlık ne arkamız karanlık
bir ses işitiyoruz, yürü diyor, dur diyor
seslerin gözleri var, dili var, dimağı yok
günler yüreğimize vurdu, gönül yaralı
öksüzler çoğaldı, dostlar azalırken
evler boşaldı şimdi kırlar dolarken.
Özgen Seçkin
Sevmekten Başka’nın ikinci bölümü ise Taştirler’den oluşuyor. Özgen Seçkin, bu bölümdeki 7 şiiri; İlhami Bekir Tez’i Taştir, H. İzzettin Dinamo’yu Taştir, M. Niyazi Akıncıoğlu’nu Taştir, Cahit Irgat’ı Taştir, A.Kadir’i Taştir, Enver Gökçe’yi Taştir, Ahmed Arif’i Taştir ve Hasan Hüseyin’i Taştir adlarını taşıyor.
Cahit Irgat’ı Taştir adlı şiirinden:
“Beni de alnımdan bir kurşun öptü
sevgilim top namlusunda yanan bir çöptü
sevenler için ölüm, bir öpücük bir isyan
oysa hergün vuruşuyorum yeni bir cephede
gölgem mi şu meydanda yatan”
Özgen Seçkin’in Şair Duruşu
Özgen Seçkin ismi Damar dergisiyle özdeşleşse de onu şiirimizin bir köşesine; yüreği, kalemi ve klavyesi net şairlerden biri olarak işaretleyeceğiz. İnsana göz hizasından bakmayı ilke edinmiş, iyi bir şair olduğu kadar iyi de bir okur Özgen Seçkin.
Şiir yazabilmenin ayrı bir dert, şiiri oldurmanın ayrı bir bela, şiir yayımlamanın da ayrı bir yetenek olduğu Türkiye’de üçüncü adımı geçersiz kılan birilerine gerek var. Damar Dergisi serüveninden iyi anımsadığımız Özgen Seçkin tam da böyle bir şair.
Şahbender Korkmaz