ERKEĞİN BELLLEĞİNE YÜKLENEN KADIN / RIZA ASLAN

Kutadgu Bilig (Mutluluk Veren Bilgi ya da Devlet Olma Bilgisi) , 11. yüzyıl Karahanlı Türklerinden Yusuf Has Hacib’in Doğu Karahanlı hükümdarı ve Kaşgar Prensi Tabgaç Uluğ Buğra Kara Han’a (Ebû Ali Hasan bin Süleyman Arslan) atfen yazdığı ve takdim ettiği Orta Türkçe eserdir.

(REŞİT RAHMETİ  ARAT  Türk TarihKurumu  Basımevi Ankara 1974

Kutadgu Bilig LX111

ÇOCUKLARIN NASIL TERBİYE EDİLECEĞİNİ SÖYLER

4511
Ey dost arkadaş,sana kesin bir söz söyleyeyim;bu kızlar doğmasa,doğarsa yaşamaması daha iyi olur.

4512
Eğer dünyaya gelirse,onun yerinin toprağın altı veya evinin mezara komşu olması daha hayırlıdır.

4513
Kadınları her vakit evde  muhafaza  et;kadının içi dışı bir olmaz.

4517
Yemekte,içmekte kadınları erkeklere katma;eğer katarsan ,ölçüyü kaçırırlar.

4518
Kadını evden dışarı bırakma;eğer çıkarsa,doğru yoldan şaşar.

4519
Kadının aslı ettir;eti muhafaza  etmeli;gözetmezsen,et kokar;bunun çaresi yoktur.

4521
Bunlarda öteden beri vefa yoktur;gözleri nereye bakarsa ,gönülleri oraya akar.

4522
Onlar zahmetle süren ve yetişen ağaca benzer;meyvesi zehirdir,ona karşıniştiha ve ihtiras  besleme.

4523
Nice bin kudretli ve erlerin eri erkekler kadınlar yüzünden mahvolup gitmişlerdir.

4524
Nice al yanaklı ve yüzü sıhhatle pırıl-pırıl parlayan erkekler,kadınlar yüzünden,toprak olup gitmişlerdir.

4525
Bu kadınlar binlerce namlı ve şöhretli kahramanları diri-diri yere gömmüşlerdir.
Kadın dediğin, taktın mı koluna; vurdun mu duvara yapışmalı.
Kadın, erkeğin el kiridir.
Acemi oğlan, işini uçkuru düşük kadından öğrenir.
Dövülmeyen kadının saçının köküne şeytan yuva yapar.
Kocasız karı, yularsız ata benzer
Kadının gemini gevşek bırakmayacaksın.

EKSİK ETEK

Kadın erkeğin şeytanıdır. “Avradın kazdığı kuyudan su çıkmaz”.“Kadında vefa, borçluda sefa aranmaz”.Dövülmeyen kadın, tımarsız ata benzer”…bunlara benzer yüzlerce söz. Sonra kadına şiddet. Oysa  Atatürk  “Dünyada her şey kadının eseridir.’’derken.

Heykeline bile bakın ne yapılıyor:

Kopenhag’daki meşhur “Küçük Deniz Kızı” heykeli yapıldığından bu yana vandalizmin favori nesnesi olmaktan kurtulamayan, dünyanın en talihsiz heykellerden biridir.

Heykelin geçmişinde birçok saldırı bulunmaktadır. Heykel defalarca kırılmış, parçaları koparılmıştır. Kafası iki kez değiştirilmek zorunda kalınmıştır. Boynundaki izleri ise bugün dahi görebilirsiniz. Sağ kolu koparılan parçalarından biridir.

2006 yılının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ise en sapkın vandalizm örneklerinden biri yaşanmıştır: Heykelin eline yapay bir penis tutuşturulmuştur! Üzerine de yeşil bir boya ile 8 Mart yazılmıştır…

Erkek belleğine yüklenenler  tüm dünyada meyvelerini işte böyle veriyor.

Örneğin Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi tarafından 2019-2020 ‘Değişen Dünyada Aile’ başlıklı Dünya Kadın İlerleme Raporu’na göre dünya genelinde her gün 137 kadın aile fertlerinden biri tarafından öldürülüyor.

Erkeğin belleğine bunlar yüklenirken Nâzım’ın kadınlara bakışını anımsayalım:

“Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız”
Kadınlarımızın Yüzleri, Nazım Hikmet

Kadınlarımızın yüzü acılarımızın kitabıdır
acılarımız, ayıplarımız ve döktüğümüz kan
karasabanlar gibi çizer kadınların yüzünü.

Ve sevinçlerimiz vurur gözlerine kadınların
göllerde ışıyan seher vakıtları gibi.

Hayallerimiz yüzlerindedir sevdiğimiz kadınların,
görelim görmeyelim karşımızda dururlar
gerçeğimize en yakın ve en uzak.

Oktay Rifat Horozcu Karıma şiirini yazıyor.

Sofalar seninle serin
Odalar seninle ferah
Günüm sevinçle uzun
Yatağında kalktığım sabah

Elmanın yarısı sen yarısı ben
Günümüz gecemiz evimiz barkımız bir
Mutluluk bir çimendir bastığın yerde biter
Yalnızlık gittiğin yoldan gelir

Hasan Hüseyin Korkmazgil ise Yurttan Nakışlar’la sesleniyor.

kadınlar
türkü türkü
kadınlar
ağıt ağıt
kadınlar ki
nakış nakış
beklemelerden!

çığrışırlar yaramızda
çığrışırlar bıçak bıçak
çığrışırlar kurşun kurşun
çığrışırlar fitil fitil

kadınlar!

bakışları niçin turna katarı
bakışları neden demirparmaklık?
kapanmış bıçak yarasından da beter sanki ağızları
kilitli kapılardan da beter

Bir Bozuk Saattir Yüreğim Hep Sende Durur /

‘sen diye seslendiği kimdir Turgut Uyar’ın ?

Tanrı
Bin birinci gece şairi yarattı,
Bin ikinci gece Cemal’i,
Bin üçüncü gece şiir okudu tanrı,

Başa döndü sonra,
Kadını yeniden yarattı.

Cemal Süreya için böyle yazarken Ülkü Tamer,

Cemal süreya Tomris Uyar için şu dizeleri yazarak işin doğrusunu söylüyor:

‘’Daha nen olayım isterdin
Onursuzunum senin! ‘’

Nâzım’dan Piraye’yi alın ya da Vera’yı….

Hoş geldin kadınım hoş geldin

Kırk yıllık beton çayır çimen şimdi.

…………………………………

Saçları saman sarısı kirpikleri mavi

………………………………

Bedri Rahmi’den Mari Gerekmezyan’ı alın.  Karadutum, çatal karam çingenem  bir anlam taşır mı?  Azime’yi alalım H.Hüseyin Korkmazgil’den, Ahmet Arif’ten  Leyla’yı, Aragon’dan   Elsa’yı.  Annabel Lee  olmasaydı . E.A.Poe  yarım kalmaz mıydı? Simanov’dan Valentina Serova’yı …EKSİK ETEK diye adlandırılan kadını çıkarın yaşamınızdan  EKSİK ERKEK olmaz mısınız ?

Yetmedi mi? Şarkılardan, türkülerden çıkarın kadını. MİHRİBAN ‘daki sesleniş kimedir? Ya MAKBER. Sessiz Gemi. Attila İlhan’ın  ‘’Ben sana mecburum ‘’ diye seslendiği kim? Aziz Nesin, Bende Kal diyor.

Bir tohum verdin/Çiçeğini al/Bir çekirdek verdin /Ağacını al /Bir dal verdin / Ormanını al
Dünyamı verdim sana /Bende kal

‘’Üç Kez Seni Seviyorum Diye Uyandım ‘’diyen  lhan Berk, üşüyorsun, ceketimi al.günün en güzel saatleri bunlar.yanımda kal. sana gitme demeyeceğim. gene de sen bilirsin. yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim

incinirsin.sana gitme demeyeceğim ama gitme, lavinia  diyen ÖZDEMİR Asaf değil mi?Atatürk: Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.” diyor.

Saçı uzun aklı kısa mı kadının?

Yıl 1975 Birleşmiş Milletler bu yıla KadIn Hakları  yılı diyor.Kaç yıl beklenmiş  düşünme zamanı ve  dönüp bakma zamanı kadına.

Hangi açılardan bakmalı.

A.TARİHSEL AÇIDAN KADIN

HERODOT’a göre Schian kadınları savaşlara katılırdı.Bekar bir kız  bir düşman öldürmedikçe  evlenemezdi.

İlkel Toplumlardaki yeri açısından  kadın:

Çocuğunun beslenmesinden sorumlu,ev işleriyle sorumlu,(kök toplamak,balık avlamak…) Özel mülkiyetin geçerli olmadığı bir dönem olduğu için kadın ve erkek eşittir.Zamanla avlanma ,hayvancılık erkeklere bırakılmıştı.Bunun sonucunda ataerkil  bir yapı ortaya çıkmıştır.Bu  avlanma  ve tarımdaki bazı aletlerin yapımını erkek üstlendiği için  ona bir ayrıcalık tanınmasına yol açmıştır.

Köleci  Toplumda:

Üretim araçlarına sahip olma ,özel mülkiyet sömürünün ilk ışıklarını! yaktı.Sonucunda  emek ve sermaye( üretim araçlarına sahip olma) çatışması başladı.EMEKÇİLER üretim araçlarına sahip olmadıkları için  ve kapitalizmin insan günce gereksinimi olduğu için  ister istemez  bir sınıf ortaya çıktı:KÖLELİK.

SONUÇ, egemen sınıf lideri erkek, devlet anlayışını getirdi. Devlet  yasalarla  kendi çıkarlarını koruyan bir şemsiyeden başka bir şey değildi. Neyi doğuracaktı bu sistem. Tabiki servetlerin katlanması, kadının ikinci plana atılmasına yol açıyordu.

Neydi bu ikinci plan:Mademki ataerkil bir yapı ortaya konmuştu o halde kadın başka bir erkekle ilişkiye giremezdi. Bu tabiî ki kendisi için gerekli değildi. İŞİN ÖZÜ KADIN DA  BİR  META idi erkeğin gözünde.Bu anlayış da   fuhuşu doğurdu.

Feodal  Toplumda:

Üretim araçlarına sahip olma ve bunları tarımda kullanma

Kapitalist  Toplumda:

Burjuvanın egemen olduğu bir dönemdir. KADIN , şu alanlarda sömürülmeye başlanmıştır:Gece yatakta, işten  gelince  mutfakta,iş  yaşamında patron tarafından,gece yatakta  eşi tarafından.Erkeğin beynine işlenen ‘’kadın,evinde  hanım,mutfakta iyi bir aşçı,yatakta iyi bir orospu olmalı.’’

Erkeğin belleğine yüklenen kadını  silip kadına gereken değeri vermeye  başlamaya ne dersiniz.

Hoş geldin kadınım hoş geldin. Demeye davetim var.

Yararlanılan kaynaklar

GEÇMŞTEN BUGÜNE KADIN   MACİT SENEVİZ  BULUT YAYINEVİ

*MARKS,ENGELS,LENİN  KADIN VE AİLE

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir