eridi mumlar semazenlerin avcunda
umaylar devrildi kılıçların üstüne bir bir
semanın yasasınca seyreyleyen gezegenlerimiz
kutsal mızraklarda bayrak oldu, ooy
eteğin çilekle dolu çaydan geçiyordun
suyun harfleriydin kalbimi onarmak için keşfettiğim
kara kıvırcık saçlarına adaklar adayıp çaputlar bağladım
gönlün aktığı yerde yurtlanıp çoğalsın kadınım, ooy
güneş tutulmuş gök üstümüze yıkılmıştı
dağlara çekilmişti yoldaşlarımız
yerin dibine kentler kurmuştuk tırnaklarımızla
atların ruhunu giyinmiştik karanlıkta, ooy
dudağına ve boynuna bıraktığım ilk gecemizin izlerini
ayıp günah yasak demeden aşkımızın kederli bayrağı gibi
onurla taşıdın bastığın yer gülistan olsun kadınım
sağolasın dik tuttun başını sevdamızın, ooy
kirli urbalarımızı çıkaralım tapınağımızın yıkıntıları arasına
gövdemizin şavkıyla aydınlansın yıldızlarımız
zaman aksın topuklarımızdan yırtalım atlası boyalarımızı sürelim
şu ışık içindeki yağmurlu gelincik tarlası yüzümüz olsun, ooy
yenildiğimiz yerdeyiz ey ateş geri dön ve ısıt yüzümüzü
kartalım dağlarımızın kederli ruhusun yaralarımızın üstünde uç
ey nehir yüzümüze bak ve gülümse yeniden
ey kamış ne duruyorsun
sihirli ezginle topla ıssız dağlarımızın şifalı çiçeklerini
ooy !
fettah köleli