imgelem Genel Kültür Çevre Bilinci Hakkında

Çevre Bilinci Hakkında

Çevre bilinci kazandırılarak doğayı ve yeryüzünü koruyup, küresel farkındalık yaratabiliriz. Gelecek kuşaklara bırakacağımız en güzel miras, temiz ve sağlıklı bir doğadır. İnsanlar da diğer canlılar gibi yaşamak için temiz ve yeterli toprağa, suya, havaya ve yiyeceğe ihtiyaç duyar. Üzerinde yaşadığımız dünya, milyonlarca yıldır canlılar ve insanlara bunları sağlamaktadır. Kaynaklarımız gelişen sanayii ve artan insan nüfusu tarafından dikkatsizce kullanılıyor. Bunun sonucunda da doğal kaynaklar tükenmekte, kirletilmekte ve yok olmaktadır.
Çünkü insanlar, milyonlarca yıldır üzerinde yaşadıkları dünyanın nimetlerini bir gün biteceğini düşünmeden kullanmış ve tüketmişlerdir. Bunun örneklerini günlük yaşantımızda görebiliriz. Yediği çekirdeğin kabuğunu, bisküvinin paketini sokağa atanları, denize atılan naylon poşetler, pislikleri görmüyor muyuz? Bunları yaparken en küçüğümüzden en büyüğümüze hepimiz çevremizi kirletiyoruz .Usulünü bilmeden yaktığımız kaloriferlerimizle, düşük kaliteli kömürümüzle havayı kirletiyoruz. Kullandığımız saç spreyi ve sprey boyalarla dünyamızı güneşin zararlı ışınlarından koruyan ozon tabakasını yok ediyoruz. Hele arabalar!.. İki adımlık yere yaya yürümek veya bisikletle gitmek yerine o oksijen canavarlarını kullanarak kaç oda dolusu oksijen tükettiğimizi hiç düşündünüz mü? Ormanlarımız koruyamayıp ağaçların ve doğanın dengesini koruyan canlıların göz göre göre yanmasını seyrediyoruz. Buruşturup çöpe attığımız kağıtlarla kaç tane ormanı yok
ettiğimizi bir düşünün. Geri dönüşüme ne kadar önem veriyoruz?

Çevre Bilinci Nasıl Kazandırılır?

Görüldüğü gibi dünyayı kirleten ve doğal kaynakları yok eden, diğer canlılar değil, insanlar… Düşünmeyi bildiği söylenen insanlar, kendi sonlarını hazırlayan durumları yaratıyorlar. İnsanlar dünyayı kullanmaya değil, sömürmeye yönelmiştir. Denizdeki balığı oltayla avlamak onun kökünü kurutmaz ama trolle hepsini öldürmek, ağla dipteki yumurtaları bile tarayıp almak insafsızca sömürüdür. Bu şekilde ormanı, hayvan türlerini, kentlerdeki yeşil alanları, nehirleri ve denizleri, atmosferdeki oksijeni, yerin altındaki enerji kaynaklarını sömürdük.
Dünyada bütün hayvan türlerinin uyguladığı bir nüfus planlaması vardır, insan hariç… Eğer çevredeki yiyecek miktarı yetersiz gelmeye başlarsa kontrol mekanizması işlemeye başlar. O hayvan türünde çoğalma durur veya yiyecek miktarlarının yeterliliği ölçüsünde olur. İnsanlar bunu öğrenemiyor ve nüfus artışını kontrol altına alamıyor.
Tüm bunları önleyebilmek için öncelikle dünyamızı sevmemiz gerekiyor. Çevre bilincini yaygınlaştırabilmek için bu işe sokağımızdan başlayabiliriz. Onu evimizin bir parçası gibi algılayıp, evimize davrandığımız gibi davranalım. Sonra sokağımızı, şehrin diğer cadde ve sokaklarını kapsayacak şekilde genişletelim. Böylece şehrimizi kirlilikten arındırmış oluruz. Alman şair Goethe’nin dediği gibi, “Herkes kapısının önünü temiz tutarsa, bütün şehir tertemiz olur.” Biz de dünyamızı, çevremizi korumak, güzelleştirmekle yükümlüyüz. Bunun bilincinde olup kendi çapımızda bir şeyler yapmalı, en azından bilmeyenleri uyararak, üstümüze düşeni yapmalıyız. Şehrimizi, köyümüzü, denizimizi, ormanlarımızı temiz tutarak hayata geçirilirse, belki de dünya kurtarılabilir.

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir