Doğal işleyişinde kendine bir gerçeklik arayan bir alışkanlıktır kahve falı. Sosyal bir ortam, bir oyun, bir eğlencedir. Kahve Falı bir kültürdür ve bu nedenle kalıplaşırmış cümleleri, dili ve ritüeli ile sözlü bir edebiyat türüdür. Şöyle de sorabiliriz: Kahve Falı sohbeti sahiden edebiyat mıdır?
Yanıtlamaya “edebiyat nedir” sorusunun yanıtını aramakla başlayalım. TDK’ya göre “Edebiyat olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılığıyla estetik bir şekilde ifâde etme sanatıdır” Sözlü ve yazılı edebiyat olarak iki türü vardır. Masallar, fıkralar hem sözlü hem de yazılı edebiyat için örnek verilebilir. Kahve falına gelince kısa bir törendir diyebiliriz. Ama bu törenin kendine ait kurallarıyla, jest ve mimikleriyle sözle biçimlenen kalıbı vardır.
Kahve falı edebiyatı diyorsak, gerçeklik aramak gerekmez. Tıpkı edebiyat akımları gibi yorumcunun yeteneklerine, dünyaya bakış açına falına bakılacak kişinin psikolojik, sosyal durumuna göre ay ya da çok değişimlere uğrar.
Kahve falına bakmak için en yaygın yol, fincan, fincan altlığı ve Türk Kahvesidir. kahve şekerli veya şekersiz fark etmez. Ancak bol köpüklü, aş şekerli bir Türk Kahvesi en çok tercih edilendir. Kahveler içildikten sonra fincan tabağa ters çevrilir. Kısa bir süre fincanın soğuması beklenir. Bu sürede havadan sudan söz edilir. “Neyse halin, çıksın falın” diyerek hafifçe çevirir ve ters fincanı düzelterek içine bakar.
“Hımm” diye başlanan yorumda önce fincanın içindeki kahve tortularındaki şekiller yorumlanır. Fala bakan diğerine ara sıra sorular yöneltir. Son zamanlarda sen bir şeyi kafaya çok mu taktın?
—Hımm, bak bak! İçin fena kararmış ama ferahlayacaksın. Bak şurada kocaman bir at kuyruğu var görüyor musun?
— Evet ya. Gördüm.
Kahve falının olmazsa olmazı yoldur. Falda kısa ya da uzun yol mutlaka çıkar. Sayısıyla verilir çıkılacak yollar.
— Üç tane yolun var. Bak şuradaki kısa yol. İkisi uzun!
Yol mevzusu önemlidir. Mutlaka bahsedilmelidir. Falı bakılacak kişi için “kısmet” önemliyse mutlaka söz edilir.
— Biri seni düşünüyor, uzun boylu, kısa saçlı biri. Sen de onu düşünüyorsun? Öyle biri var mı?
— Yoo!
— Yoksa da olacak. Bak bak! görüyor musun?
Kim ne derse desin Kahve Falı Edebiyatı için en çarpıcı bölüm paradır. Zaten fala baktırmak isteyen kişi falın gerçek olacağına inanmaz ama umut ederi. ya tutarsa diye fal baktırır, belki de çıktığı yolda kendine güç toplamak ister, beklenti oluşturup umut eder. Düştür bir nevi. Falcının dediklerini düşünürken, imgelem dünyasında zevkli bir yolculuğa çıkar. Kahve Falı bakarken mutlaka kullanılan kalıp bir cümlenin çıkış noktası da paradır. İşte bundan dolayı falcı “Bir Yerden Toplu Para Gelecek” der.
Fal bakma biter, sohbete kaldığı yerden dönülür ama falcı arada bir kendini hatırlatır.
— Fala bakmayacağım artık. Başıma ağrılar giriyor vallahi. Sırf senin hatırın için baktım.
Selda ÇETİN KAYAPINAR