imgelem DENEME Yangından İlk Kurtarılacaklar

Yangından İlk Kurtarılacaklar

“Efe bu nedir?”

“Kilim öğretmenim”

“Sence bu kilimde bir tuhaflık yok mu?

“Ne gibi öğretmenim”

“Sizin evdeki kilimler üçgen mi?”

Ev ekonomisi ile iş ve teknik derslerini hatırlıyor musunuz? En sevdiğimiz derslerdi. Matematik, Türkçe, tarih, coğrafya derslerinin yanında bunlar bizim için müzik, resim, beden eğitimi, gibi eğlenceli gelirdi. Yukarıda okuduğunuz diyalog ev ekonomisi öğretmenimle yaşandı. Daha önce bez bebek örmüştüm. Ayakları kahverengi, pantolonu kırmızı, üst kısmı ve kolları mavi, kafası beyazdı. Siyah iplerle saç yaptım. Mahallede tüm erkek arkadaşlar annelerimiz gibi örgümüzü alıp sokakta bir köşeye oturup örgü örüyorduk. Kilim meselesine gelince hepimiz halı tezgâhı yaptık. Önce bundan aldık. Sonra üstlerine kilim yapmaya başladık. İlk zamanlar geniş geniş başladığım kilimi yukarılara çıkarken aceleyle bitirmek için sanırım ipliği biraz sıkmışım. Şaka şaka çok sıkmışım. Düzeltmek için bütün yaptıklarımı sökmem gerekiyordu. Zamanım yoktu, ne yazık ki kilim bittiğinde artık üçgen olmuştu.

Ev ekonomisi ile İş ve teknik için başka dersliklere giderdik. Orada bizim en çok merak ettiğimiz üzerinde ‘Yangından İlk Kurtarılacaklar’ yazan, büyük kilitli dolaplardı. Okulun içinde, özellikle her birinin üzerinde harfin olduğu bir araya getirip okuduğunuzda ‘YANGIN”  yazan kırmızı kovalar vardı. Tepelerindeki kazma küreği unutmayalım. Yangın çıksa vay halimize, o kovaları bazı arkadaşlarımızın suyla doluyken taşıması imkânsızdı. Kazma kürek olayına hiç girmiyorum. İçimizden biri,

“O kovalar öğretmenler için, yangını onlar söndürecek” dedi.

“Biz ne yapacağız, izleyecek miyiz?” dedim.

“Deli misin biz kaçacağız” dedi.  O an mantıklı geldi.

Hepimiz yangından ilk kurtarılacak dolaplarına takmıştık…

Raymond Roussel’i duydunuz mu? Peki, Locus Solus kitabını…

Raymond Roussel (1877 – 1933) çağdaş Fransız yazının büyük öncüleri arasında sayılır. Gerçeküstücüler, yazının ve gerçeğin sınırlarında bir iç deneyimin ürünü olan şiirlerini ve düzyazılarını göklere çıkarırılar. Onu Türk okurunun da yakından tanıdığı “Maldoror’un Şarkıları” kitabının yazarı Lautreamont’la birlikte tüm çağların en büyük büyücüsü olarak nitelendirirler. Ülkesel bir yolcu olarak da gören olur. Yüzyılımızın büyük düşünürlerinden Michel Foucault onun üzerine koca bir kitap yazar. “Yeni Roman”ın en büyük öncülerinden biri olan Michel Butor (Değişme – Can Yayınları / Dereceler – Yapı Kredi Yayınları) onu büyük bir yazı ve kurgu ustası sayar,  çünkü “Locus Solus”un da tanıklık ettiği gibi, Raymond Roussel imgelemin sınırlarını öncelikle ayrıntılarda zorlar.

Dali’ye söyleşide ilginç bir soru gelir.

“Yangından tek bir kitabı kurtarmanız gerekse, bu hangi kitap olur?” Dali hiç düşünmeden,

“Locus Solus” olacağını söyler.

Sabah çok erken okulda buluşup ev ekonomisi sınıfına gittik. Mac Gyver  (Umarım hatırlayan vardır. Çocukluğumuzun efsane dizisidir.) dizisinden öğrendiğimiz numaralarla dolabın kapağını açıp içine bakacaktık. Uğraştık, yüklendik, vurduk sonunda dolap Ahmet’in üstüne düştü. Büyük bir gürültüyle yere düşen dolabın kapağı açıldı. İçinden sadece dosyalar çıktı. Ahmet bir hafta okula gelemedi. Biz müdürden ve ailemizden yediğimiz dayaktan sonra artık ‘Yangından İlk Kurtarılacak’ dolaplarını hiç merak etmiyoruz. Hatta gördüğümüzde yolumuzu değiştiriyoruz.

Bu arada unutmadan sorayım,

“Sizin yangından ilk kurtarılacak kitabınız hangisi?”

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir