Bir gün açıp okursun yarım kalan mektupları
Beş vakit duadan biriken sevap gibi tutarsın elinde
Masada tek bir tabak alışırsın unutulmaya
En çok da perdeleri kapalı odaya
Mavisini çizdiğin gökten düşer kalbine ilk kar
Ne güzel huzur dersin belki gelen günü gördükçe
Sokulursun yazdan kalma hayalle yabancı dudağa
Kandan aşkları gölgeler camdaki perde
Unutma iki kalp arasında
Kaç karanlık giyindin bilemezsin
Bir yolu yarılarsın her şeyin sonuna varırken
Yürüdükçe kaçasın gelir içindeki yaralardan
Hangi aşk güzelleştirir sana yakışan gülmeyi
Ağlamayı bilirsen incinmezsin korkma
En sonunda o yola benzersin
Ben acımı sevdamı kaldırdım ortalık yerden
Ne kadar üflersen üfle elindeki kül benim
Derin bir kuyuyu andırır o sevdiğin şehir
Suları çekilir sen kendinden taşındığın saatlerde
Mektup mezarlıkları ölü bakışlar çıkar karşına
Biliyorum sen ordasın
Adı konulmamış çocuk gibi kimsesiz ve ihtiyar
Hiçbir kuş ötmez dallarında
Konuşmadım
Hiç konuşmadım seninle günebakan olduğumuzu
Kızıl saçlarımı kestim bir zemheride
Evvel zamanların masalıyım
Sen Yunan Tanrısı Zeus
Ben Hera gibi Olimpos Dağı’nda
Döndü Açıkgöz