ateşten ve külden sonra
sorular geçer meridyenleri
geceler ve gündüzler yer değiştirir
karanlık ışıktır ışıksa karanlık
hangi tarafta kalsak içindeyizdir
bu dionizyak kozmik şölenin
ne desem kül ve ateş olur
ne desem yaz ve kış sarar bedenimi
sularımızın karıştığı yerdedir şarkı
evrenle yaşıt bir çocuktum
konuştum kül ve ateşin diliyle
su gözyaşımdı havaysa efkarım
sonsuza kadar taze kalacak filizim
acının kökünden fışkırır çiçeklerim
şarkısıyım pembe taç yapraklarının
buradayım içinde özlendiğim yerde
öz suyun ve yapraklarınım gövdende
korkma hayal değilim
yağmurda usulca ıslanmış ağaçlar gibi
düşlerimin buğusunu özgürce içsin köklerin
parmaklarını koy taç yapraklarına
yağmurda ıslanmış kirazlar büyüt benim için
ışıkta ve karanlıkta sonsuza kadar
sürsün ateşin ve külün dansı
bırak aşk sınasın kalbimizi her hecede
yeraltı suyunu bulduk köklere dokunduk
bahar ve kış gibi eriyip akarken
ellerimizin ülkesinde esrik ve baygın
öpüyorum nefesim kesilene kadar
sağ gözümü silerken sol gözümde biriken yar
fettah köleli