Dizilerde İntikam Olgusu

Türkiye neredeyse dizi cenneti haline geldi. Bunda dizilerin sektörel olarak gelişmesinin payı büyük. Bir çok dizi dünyanın çoğu ülkesinde rahatlıkla izleyici buluyor. Örneğin Karadayı, şu sıralarda Yunanistan’da gösteriliyor. Yine Kıvanç Tatlıtuğ’un rol aldığı bir çok dizi Arab ülkelerinde izleyci buluyor. Dizilerdeki ana tematik ögeler de dönem dönem ortak özellikler gösteriyor. Örneğin bir dönem ağalıkla ilgili diziler birbirini izlerken daha sonraları romantik mizah tarzı diziler belirleyici oluyor. Bir döenm tarihi diziler ve dönem dizileri iç içe geçip hemen her kanalda farklı bir dizinin oluşması söz konusuyken şimdi de hapisahane, intikam gibi tematik olgular rağbet görüyor.

Öyle Bir Geçer Zamanki Son Bölüm, belki de bir ilkin gerçekleşmesine sahne oldu. Mete, 12 Eylül döneminde kendisine işkence yapan karanlık Tuğrul’a işkence iadesi yaptı. Mete gibi bir karakter, 12 Eylül’ün en baskıcı döneminde ne kadar gerçekçi duruyor, o ayrı mesele ama sonuç itibarıyla işkencenin cezasız kalmayacağı mesajı verilmeye çalışılıyor. Doğru mu derseniz hem teknik hem etik hem de realite açısından yanlış…

Ülkemiz insanı adalet duygusu ağır yaralı bir nesilden gelme. Hak ve adaletin yerini bulmamış olmasından dolayı, belki de iki tane siaysi parti isminde Adalet kavramını kullanmıştır. Peki ama adalet duygusunun oluşması için siayasl iktidarların da bu hassas teraziyi iyi bilmeleri gerekmez mi?

Dizilerimiz de tıpkı siaysi parti söylemleri gibi hak ve adalet arayışı ile olmayan adaleti kendi imkanlarıyla teşhis eden kahramanlar yaratıyor. Mahir Kara, avukat kılığında adliye koridorlarında babası için adalet ararken sanki milyonlar için arıyor bu hakkı. Yine İntikam dizisinde küçük bir kızın gözleri önünde hapishaneye gönderilip bir daha dönmeyen babanın adaleti için genç bir kız imkansızı gerçekleştirmeye çalışıyor. Bir diğer kahraman tatar ramazan ise gerçek hayatta adaleti kendi başına sağlamaya çalışırken bu karakter özelliğini hapishane hapishane dolaşarak gerçekleştiriyor.

Sonuç olarak günümüz dizilerinde yükselen temel izleğin “Adalet” olduğunu görüyoruz. Bu dizilerin izlenme oranlarının çok yüksek olduğunu düşünürsek, hak, hukuk ve adalet gibi kavramların geçmiş, şimdiki ve gelecek zamanlar demeden içinin doldurulması zorunlu hale geliyor. Adaleti kişilerin inşasına bırakmak için dizi kahramanları yartmak ise işe yaramaz bir çabadır.

Onur Genç Ada