KİMDİR BU BABA ?
Çocukların babası ya da orta yaşı aşmış ağır, oturaklı, sevecen ve saygı duyulan erkeklere çevresindekilerce verilen bir ünvan cevabı verilebilir. Ancak bana bu soruyu sorduğunuzda, işte verebileceğim birkaç cevap;
“Baba” özel (!) gününün, yılın hangi günü olduğu dahi tam olarak bilinmeyendir.
“Baba” kadınlarımızın “anneler günü” nü hak etmesi için olmazsa olmazdır.
“Baba” çocukların yaramazlıkları karşısında annenin tehdit aracıdır.
“Baba” çalışan, para kazanan ve harcatandır ama kazandığını kendine harcamaya hakkı olmayandır.
“Baba” ağlamayan, gözyaşlarını içine akıtandır.
“Baba” erkek çocuğun örneği, kız çocuğun tutkusu ve paylaşamadığıdır.
“Baba” küçük çocuğun her şeyi bileni ve kahramanıdır.
“Baba” büyümeye başlayan çocuğun bilgisini ve kahramanlığını sorguladığı ama parasından vazgeçemediğidir.
“Baba” evlenen çocuğun “sen hep haklıymışsın” dediğidir.
“Baba” çocuğu baba olduğunda, gerçek değeri anlaşılandır.
“Baba” öldüğünde, özlenen ve şiirlerle ölümsüzleştirilendir.
Kendime baba olamayalı altı yıl oldu
Siyah sarı kızıl ve ak saçlım…
Seni koyarken toprağa, karşı taşta yazıyordu
“Acılar geçer, ince bir sızı kalır”
Ne acılar geçti, ne sızılar…
Gündüzler gece,
Geceler hep hece…
Yalnızlığımı doruklara taşıdı sensizliğin,
Taşıdın da
Yar başında bir tutam ot oldun.
Ne basmaya kıyılan, ne tutmaya
Bassam üzülürsün
Tutsam yorulursun…
Kor ateşsin, siyah sarı kızıl ve ak saçlım
Kor ateşsin, buğulu bakışlım…
Mirasın yalnızlığındı,
Aşım yalnızlığımız…
Kuytu köşelerin yarenliğinde seni yaşarken yalnızlığımızda,
Tadı yok ne nefesin ne de vakti geçmiş heveslerin…
Hüzünlerle yalnızlığımı paylaşırken ben,
Yoksun sen,
Galiba olmayacaksın da ebediyen…
Sensizlik,
Sayı olup çoğaldıkça
Beni yaklaştıracak yanına.
Acaba ben de satır olur muyum torununa…