29 Ekim Cumhuriyet Bayramını Niçin Kutluyoruz?

İnsanlık tarihinde toplumlar çok değişik yönetim şekilleri ile idare edilmiştir. Bilim, teknoloji, hukuk, siyaset, sanat ve kültürel alanlarda büyük değişimler yaşanmıştır. Bu değişimlerden sonra insanlar, temel hak ve hürriyetlerinin farkına varmışlar, giderek tüm toplumu kapsayan kurallarla yönetilme ilkesi öne çıkmıştır. Halkın kendi yöneticilerini belirlediği ve demokrasi anlayışının egemen olduğu cumhuriyet yönetimi ise insanlık açsından çok gerekli bir konfordur. Bu konfora Türk milleti olarak kavuştuğumuz tarih olan 29 Ekim 1923 ise gerçek bir bayram özelliği taşımaktadır. Her sene Cumhuriyet Bayramını kutluyor olmamız,  Cumhuriyete ve onun kazanımlarına olan inancımız ve sonsuz mutluluğumuzdandır.

Milli bayramlar, bir milletin ulusal kimliği ve coşkusunu ifade eden ve u millet için tarihi öneme sahip sevinçli olayları simgeler. Her milli bayram kutlanmak için vardır. Bayram kavramının anlamına uygun olarak da özenle hazırlanan etkinlikler, bayramın ruhunu yansıtmaya hizmet eder. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını Niçin Kutluyoruz? sorusunun yanıtı da en sade olarak bayram ilan edilmiş bir günün doğal olarak kutlanmasıdır. Bu kaba yanıtla beraber Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu müjdeleyen bir tarih olarak 29 Ekim çok büyük öneme sahiptir. Bununla birlikte 19 Mayıs, 23 Nisan ve 30 Ağustos tarihleri de birbirinden ayrılmaz biçimde büyük öneme sahiptir.

Türk milletinin milli bayramları tarihsel bir sıralama içinde geçmiş zaferler ve başarılarla dolu bir süreçtir. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmış ve orada Kurtuluş Savaşının başlatmıştır. Atatürk’ün liderliğinde 23 Nisan 1920’de Nilli iradenin temsilini ifade eden TMMM kurulmuştur. Meclisi milletin sesi olmuş, milletin önderi Mustafa Kemal’in liderliğinde eşine rastlanmayan bir Kurtuluş Savaşı yaşamıştır. Bu milli birlik ve bağımsızlık azmi sonucunda milletimiz 30 Ağustos 1922’de zaferini ilan etmiştir. İşte bunun adı Zafer Bayramı’dır ve 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da Mustafa Kemal’in başkumandanlığında biten Büyük Taarruz ‘un sonucudur. Bu zaferin anlamı bağımsızlık ve özgürlüktür.
29 Ekim 1923 tarihi Cumhuriyetimizin kurulduğu tarihtir. Kurtuluş mücadelemiz zaferle tamamlanmış, düşmanlar yurttan atılmıştır. Artık fiziki savaş değil, sosyal, ekonomik ve siyasal alandaki savaş başlamıştır. Bu savaşın ilk adımı, millet milletin yönetmesi esasına dayanan Cumhuriyet’in ilanıdır. Devletin yönetim biçimi artık Cumhuriyet olmuştur. Cumhuriyetle beraber vatandaşlar arasında sosyal statü kalkmış, herkesin demokratik şekilde tercihini oy sandığına yansıttığı modern yönetim şekli benimsenmiştir. Babadan oğula geçen, kararların padişah ve çok yakın çevresi tarafından alındığı yönetim yerini eşitlik ilkesine bırakmıştır.

Cumhuriyetin kurulması ile birlikte toplum hayatında devrim olarak nitelendirilen yenilikler ardı sıra yaşanmaya başlanmıştır. Milletin idareye katılmasıyla birlikte vatandaşın ihtiyacı olan yenilikler hayata geçirilmiştir. Atatürk ilke ve derimlerinin amacı da ülkenin hızla kalkınması, batı ülkleleriyle olan mesafeyi kaldırmaktır. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte çok önemli, köklü değişimler yaşanmıştır. Bu yeniliklere Atatürk Devrimleri denilmektedir.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramını Niçin Kutluyoruz?

Tek bir aile, tek bir kişi idaresinin tüm memleket idaresini belirlediği yönetim sisteminden, her kadamede devlet idaresinde milletin iradesinin olduğu yönetime geçildi. Muhtar, belediye başkanı, milletvekili milletin oylarıyla belirlenmeye başlandı. Bu yolla millet kendi kendini idare etmeye başladı. Yaşamın tüm alanlarında söz sahibi olan vatandaşlar, bireysel yeteneklerini daha iyi göstermeye başladı. Toplumsal beraberlik ruhu gelişti. Bu olumlu gelişmelerin tamamı cumhuriyetimizi niçin kutladığımızın en kısa yanıtlarıdır.