imgelem Genel Kültür Unesco’nun Dünya Mirası Listesindeki Türk Tarihi Eserler

Unesco’nun Dünya Mirası Listesindeki Türk Tarihi Eserler

Dünyamızda eski çağlardan beri ayakta kalmış bir çok kent, yapı, kültür insanlığın ortak malı olarak kabul edilir. Hangi ülkeye ait olursa olsun, UNESCO tarafından koruma altına alınır. İnsanlık tarihinin önemli simgeleri, tüm insanlığa  mirastır ve turistlerin büyük ilgisini çeker. Bu yazımızda, Unesco’nun Dünya Mirası Listesindeki Türk Tarihi Eserler hakkında kısa bilgiler derledik.

Unesco’nun Dünya Mirası Listesindeki Türk Tarihi Eserler:

  • 1. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (Sivas) 1985
  • 2. İstanbul’un Tarihi Alanları (İstanbul) 1985 
  • 3. Göreme Millî Parkı ve Kapadokya (Nevşehir) 1985 (Karma Miras Alanı)
  • 4. Hattuşa: Hitit Başkenti (Çorum) 1986
  • 5. Nemrut Dağı (Adıyaman) 1987 
  • 6. Hieropolis-Pamukkale (Denizli) 1988 (Karma Miras Alanı) 
  • 7. Xanthos-Letoon (Antalya-Muğla) 1988
  • 8. Safranbolu Şehri (Karabük) 1994 
  • 9. Truva Arkeolojik Alanı (Çanakkale) 1998
  • 10. Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi (Edirne) 2011
  • 11. Çatalhöyük Neolitik Alanı (Konya) 2012
  • 12. Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu (Bursa) 2014
  • 13. Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı (İzmir) 2014
  • 14. Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı (Diyarbakır) 2015
  • 15. Efes (İzmir) 2015
  • 16. Ani Arkeolojik Alanı (Kars) 2016
  • 17. Aphrodisias (Aydın) 2017
  • 18. Göbekli Tepe (Şanlıurfa) 2018
  • 19. Arslantepe Höyüğü (Malatya) 2021

İstanbul Tarihi Alanları

Dünya Miras Listesine Alınmış Tarihi : 6.12.1985
Liste Sıra No : 356
Niteliği : Kültürel

İ.Ö. 7. yy’da kurulan İstanbul, dünyanın en gözde şehirlerindendir. Kuzeyinde Haliç, doğusunda İstanbul Boğazı, güneyinde de Marmara Denizi ile çevrilidir. ‘Tarihi Yarımada’ olarak anılmaktadır. İstanbul, Avrupa ve Asya’yı birbirine bağlayan stratejik konuma sahiptir. Tarihi boyunca kentte önemli uygarlıklar hüküm sürmüştür. Osmanlı, Bizans ve Roma başkenti olmuştur. Görkemli geçmişinde farklı dinlere, kültürlere, topluluklara ev sahipliği yapmıştır. Tarihi, coğrafi yönleriyle, mimari ve sanatsal unsurlarıyla eşsiz bir kenttir. İstanbul, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer almaktadır. Topkapı Sarayı, Süleymaniye Camii ve Çevresi, Yıldız Sarayı, Zeyrek Camii (Pantocrator Kilisesi) ve çevresi Kara suları, Bozdoğan Kemeri ve Haliç’i görmek büyük şanstır.
Historic Areas of Istanbul

Elimizde bulunan verilere göre İstanbul’daki bazı önemli müzelerin yıllık ziyaretçi sayıları

Arkeolojik Müzesi 161.337
Ayasofya Müzesi 925.205
Kariye Müzesi 130.703
Mozaik Müzesi 17.719
Rumelihisarı Müzesi 67.246
Topkapı Sarayı Müzesi 1.217.848
Türk-İslam Eserleri Müzesi 66.195
Yıldız Sarayı Müzesi 3452
İstanbul – Göreme Kampanyası

The City of Safranbolu

Unesco’nun Dünya Mirası Listesinde yer alan Safranbolu, Homeros’un İlyada destanında da adı geçen Paflagonya bölgesindedir. M.Ö. 3000 yıllarına uzanan bir tarihi vardır. Eski çağlara ait tümülüsler, Safranbolu’nun insan yerleşimi açısından uzun bir tarihî olduğunu göstermektedir. Theodoropolis, Hadrianopolis, Germia, Flaviopolis ve Dadibra (Dadybra) gibi antik kasabalarla yorumlanmıştır. Safranbolu ve çevresindeki bilinen ilk medeniyetler Gaspalar ve Zalpalardır. Bölgede sırası ile Hititler, Frigler, dolaylı olarak da Lidyalılar, Persler, Helenistik Krallıklar (Pondlar), Romalılar (Bizans), Selçuklular, Çobanoğulları, Candaroğulları ve Osmanlılar egemenlik kurmuşlardır.

Safranbolu’nun adı Selçuklular tarafından fethi öncesinde Dadibra idi. 1196 yılında, Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan’ın oğlu Muhiddin Mesut Şah tarafından Türklere geçmiştir. Selçuklu yönetimi sırasında şehrin adı Zalifre olmuştur. Şehir Türkmenler ve Bizanslılar arasında birkaç defa el değiştirmiştir. 1213 ile 1280 yılları arasında kasabayı, Anadolu Selçuklu Devleti’nin uç beyliği durumundaki Kastamonu ve Sinop bölgesine yerleşen Çobanoğulları Beyliği yönetmiştir.
The City of Safranbolu
Safranbolu ilk defa 14. yüzyılın ortalarında Osmanlı kontrolüne geçmiştir. Bununla birlikte 1416 yılında tamamen fethedilene kadar Osmanlı Devleti ile Candaroğulları arasında bir sınır bölgesi olmuştur. Osmanlılar bölgeye Yörükan-i Taraklı olarak bilinen çok sayıda Türkmen göçebeyi yerleştirmeye çalışmıştır. Şehrin ismi bu dönemden sonra Taraklı Borglu veya kısaca Borglu ve Borlu olarak isimlendirilmiştir. 18. yüzyıl ortalarında ise Zağfiran Borlu kullanılmaya başlanmıştır. 19. yüzyılın ortasında kısa süreliğine Zağfiran Benderli adı kullanılsa da 19. Yüzyıl sonlarında Zağfiran Bolu olarak değişmiştir. Daha sonra Zafranbolu ve sonunda Safranbolu şekline dönüşmüştür.
Osmanlı Devleti zamanında özellikle 17. yüzyılda İstanbul-Sinop kervan yolu üzerinde konaklama merkezi olmasıyla kültürel ve ekonomik olarak en yüksek düzeyine ulaşmıştır. Bu dönemdeki Osmanlı devlet adamları şehre önemli eserler kazandırmıştır.
Safranbolu 1950’lerde Anadolu’da gerçekleşen modern şehirleşmeden fazla etkilenmemiştir. Bu durum, mimari gelenekleri, özellikle yarı ahşap, üç odalı Pontian Yunan stilinde depreme dayanıklı evlerin korunmasına yaramıştır. UNESCO, 17 Aralık 1994 tarihinde Dünya Miras Listesi’ne almış ve “Dünya Kenti” unvanı vermiştir. Dünya Miras Şehirleri Organizasyonu’nun (OWHC) aktif üyesi olan Safranbolu’da 2000 yılında OWHC yönetim kurulu toplantısı düzenlenmiştir.

Hierapolis-Pamukkale

Pamukkale, kaynak sularının kirecinden oluşmuş bir tepe. Türkiye’nin en tanınmış doğa harikasıdır; ve Denizli’dedir. 2700 metre uzunluğuna sahip Pamukkale’nin yüksekliği 160 metredir. Pamukkale’yi parlak beyaz rengiyle 20 km uzaklıktan bile rahatlıkla görülmektedir. Tepesinde bulunan Hierapolis adlı kutsal antik şehir antik Romalılardan kalmadır.
Pamukkale günümüzde turistlerin büyük ilgisini çekmektedir. Buna bağlı olarak Pamukkale ve civarında modern oteller yapılmıştır. Bu da ne yazık ki Pamukkale’de hasar oluşturmuştur. Ayrıca bazı otellerin inşası için antik şehir Hierapolis’in bir kısmı yıkıldı. Pamukkale’nin sıcak kaynak suyu otellere havuzlar için aktarıldı. Suyu kesilen Pamukkale giderek sarardı ve rengi tanınmayacak denli değişti.
UNESCO tarafından Dünya Mirası sayılması ve koruma altına alınmasıyla birlikte, hasar bir miktar telafi edildi.
Unesco’nun Dünya Mirası Listesindeki Hierapolis-Pamukkale

Nemrut Dağı

Dünya Mirası Nemrut Dağı, Adıyaman ilinde Ankar dağları yakınında bulunmaktadır. 2.150 metre yüksekliğindedir.
Kommagene kralı Antiochus Theos, M.Ö. 62 yılında bu dağın tepesine, bazı Yunan ve Pers tanrılarının heykelinin yanı sıra kendi mezar-tapınağını da yaptırmıştır. Mezarda, bir kartalın başını andıran, tanrıların taş oymaları bulunur. Heykellerin diziliş şekli hiyerotesyon olarak bilinir. Heykellerin boyu 10 metre kadar olup, dünyanın en güzel gün doğumu ve gün batımının burada olduğu söylenmektedir.
Mezarda gerek 1881 yılında Alman mühendis Karl Sester tarafından yapılan, gerekse daha sonraki kazı çalışmalarında Antiochus’un mezarı bulunamamıştır.
Unesco’nun Dünya Mirası Listesindeki Türk Tarihi Eserler
1987’de UNESCO tarafından Dünya mirası alanı ilan edilen Nemrut Dağı, Dünyanın sekizinci harikası sayılır.
Unesco’nun Dünya Mirası Listesindeki Türk Tarihi Eserler Kaynak Link:
https://www.imgelem.com.tr/unesconun-dunya-mirasi-listesindeki-turk-tarihi-eserler

1 thoughts on “Unesco’nun Dünya Mirası Listesindeki Türk Tarihi Eserler”

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir