İbn Battûta 304 yılında doğdu ve yaklaşık 1368 yılında vefat etti. İbn Battûta, 14. yüzyılın önemli bir Berberi gezgini ve seyyahıdır. Onun en bilinen çalışması, “Rihla” adlı eseridir. “Rihla,” İbn Battûta’nın seyahatleri sırasında gözlemlerini ve deneyimlerini anlattığı bir seyahatnamesidir. Yaptığı yolculukları, yaşadığı olayları, gözlemleri ve toplumların sosyal, kültürel ve dini yapısını betimlemesiyle ünlüdür. Rihla, birçok ülkeyi gezdiği ve 30 yıl süren maceralarını anlattığı kapsamlı bir eserdir.
İbn Battûta’nın seyahatnamesi, her dönemin tarihçileri ve coğrafyacıları için önemli bir kaynaktır. Dönemindeki farklı toplumların yaşam tarzları hakkında bilgi sağlamıştır. Kısaca onun seyahatleri, İslam dünyası ve Orta Çağ tarihi hakkında değerli bir kaynaktır.
İbn Battûta Kimdir?
Tam adı, Tam ismi Ebû Abdullah Muhammed bin Abdullah bin Muhammed bin İbrahim Levâtî Tancî’dir. Rıhletü İbn Battûta diye bilinen seyahatnamenin sahibidir. Ortaçağın en büyük seyyahı olarak kabul edilir. İbn Battûta, 25 Şubat 1304’te Fas’ın Tanca şehrinde doğmuştur. Yine aynı şehirde 1369 yılında da ölmüştür.
İbn Battûta, Levâte kabilesinden olup Berka’dan Tanca’ya göçmüşlerdir. Seyahatnamesi sayesinde dünya tarihinin en çok tanınan gezginlerinden biri olmuştur. Dînî ilimler açısından biraz ilerlemiş ama herhangi bir alanda derinleşmemiş olarak başlar seyahatlerine. Yıllar sonra yurduna döndüğünde, gittiği uzak ülkelerden, gördüğü garip olaylardan bahsedince sözleri alayla karşılanmış ve pek çok şeyi uydurduğu sanılmıştır.
Marko Polo’dan çok daha geniş bir alanı gezmiş ve üç kıtada en önemli kültür merkezlerine ulaşmıştır. İbn Battûta, gezdiği birçok ülkede sosyal hayata karışmış, evlilikler yapmış ve anılarını hiçbir kuşkuya yer bırakmadan güvenilir birine yazdırmıştır. Ayrıntıları ihmal etmemiş ve eserinde insan ögesine büyük yer vermiştir. Eserinde devlet adamlarından Sufilere, uluslararası ticaret yapan Türk asıllı tacirlerden hukuk bilginlerine dek binlerce farklı kişiden bahsetmiştir. Kişilerin o dönemin tarih ve biyografi kitaplarında yer alması insanı hayrete düşürmektedir. Çeşitli milletlerin giyimi kuşamı, âdetleri ve inançları konusunda detaylara inmesi bir antropolog ve etnolog gibi görülmesine yol açmıştır. İbn Battûta, gezdiği ülkelerin coğrafyası ve ekonomisi hakkında da ayrıntılı bilgiler verir. Fakat dönemin coğrafya ekolü olmadığı için mesafeleri dakik bir şekilde belirtmemiş, sadece kaç gün tuttuğunu anlatmıştır.
Rıhle
Seyyah tarafından Tuhfetü’n-Nuzzârbfî Garâibi’l-Emsâr ve Acâibi’l-Esfâr diye adlandırılan ve literatürde Rıhle ismiyle bilinen eser, seyyahın kısa aralıklarla 28 yıl süren gezilerini kâtip İbn Cüzeyy Kelbi’nin hazırladığı bir kitaptır. Seyahatnamede sosyal hayat, âdetler, inançlar ve törelere dair çok zengin bir anlatım vardır. Yemek tariflerinden bayram ve matem giysilerine, siyasî terimlere dair her konuda bilgi verilmiştir. Hindistan ile ilgili kısımda ölü yakma merasimine yer verilmiş, İran’ın Firuzan şehrinde cenaze merasiminin düğün havasında olduğunu belirtmiştir. Mudurnu yöresinde mezarların üstüne tahta çatılar konduğunu, Sinop’ta cenaze kaldıranların başlarını açtıklarını ve giysilerini ters çevirdiklerini anlatmıştır.
Çin Kağanlarının cenazesinde hizmetçi ve cariyelerinin diri diri gömüldüğünü, Maldiv adalarında katil bulunup öldürülmeden maktulün cenazesinin kaldırılmadığını yazar. İbn Battûta sosyal statü ile ilgili sembollerden de bahseder. Çin’de tacirler kazandıkları altını özel boyutlarda eriterek evlerinin kapısına asmakta; beş kalıp altına erişen tacir parmağına tek yüzük geçirirmiş. On kalıp altına erişen ise iki yüzük takarmış. Maldiv kadınlarının giyim kuşamı ayrıntılı anlatılmış. Onu en çok şaşırtan da Türk kadınının statüsü olmuş. Anadolu’da kadınlar akıncılar gibi at koşturmakta, Pazarlardaki ticari etkinliklerde ön planda olurlarmış. İç Batı Afrika’da Müslüman zencilerin ve bazı Berberî kabilelerin anaerkil düzeninden bahseder. Soy bağı ve miras işlerinde anne ve annenin ailesinin belirleyici olduğundan, erkeklerin soy bağlarının analarına ve dayılarına dayandırdıklarını anlatır. Kırım’dan Konya’ya, Alanya’dan Sivas’a uzanan siyasî ve ticarî etkinliklere dair ayrıntılı bilgiler verilmiş. Ahilik ona göre Mısır’daki Fütüvvet sistemine benzer. Çin’de kullanılan kâğıt paraların yıpranması ve yırtılması durumunda günümüzün merkez bankasına benzeyen büyük bir darphaneye getirilerek değiştirildiğini anlatır.
Maldivlilerin ve Koko’daki Afrikalıların değiş tokuş aracı “veda” (el-wada9 denilen deniz kabuklarıymış. Büyük memurlara maaş olarak pirinçle ödeme yapılırmış. Seyyah gezdiği ülkelerdeki dinar ve dirhemleri, Mağrip ve Mısır parasıyla karşılaştırır. Böylece ülkelerin para birimlerinin alım gücü mukayese edilebilir. İbn Battûta’nın seyahatnamesinde Çin’le ilgili bölümlerin yakıştırma olduğu, Pasifik denizindeki seyahatin bir kısmı; Tavalisi ülkesi ve Berehnekâr cemaati hayalî sayılmış. Efsanevî kuş Rohn’dan bahsetmesiyle seyyahın Sinbad masallarından fazla etkilendiği ileri sürülmüş. Ama zamanla çevirmenler bu kısımların çoğunu belgeleyip onaylamışlar. Seyyahın tüm gezileri hesap edildiğinde karşımıza 73.000 mil gibi dudak uçuklatan bir mesafe çıkar.
İbn Cüzeyy Kelbi, gezginin anılarını yazma işini Ocak 1355’te tamamlamıştır. Eseri yazıldığı andan itibaren ilgi görmüştür. Bugüne kadar kısmen veya tam metin olarak Fransızca, İngilizce, Almanca, Portekizce ve Urdu diline çevrilmiştir. Eserin Türkçe tercümelerine gelince, seyahatnamenin ilk kısaltılmış tercümesi 1873 yılında Süleyman Efendi matbaasında basılmıştır. Tam tercümesi ise Paris baskısı esas alınarak Muhammet Şerif Paşa tarafından yapılmıştır. 1907 yılındaki Türkçe çevri iki cilt halinde basılmıştır.
Kaynaklar
https://www.imgelem.com.tr/ibn-battuta-1304-1369-ve-rihletu-ibn-battuta/
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0bn_Battuta