Çocuklarda yatak ıslatma problemi olan ebeveynler kaygı ve panikle yanlış davranış içinde olabilirler. Elbette ki sorunun nedenleri araştırılmalı ve çözüm aranmalıdır. Bununla birlikte yatak ıslatma o kadar da korkulacak bir rahatsızlık değildir. Yatak ıslatma, toplumda hastalık olarak görülmez ve “her çocukta olur” diyerek geçiştirilir. Oysa 5 yaş civarındaki çocukların yüzde 20’sinde yatak ıslatma olgusu görülebilir. Başka bir ifadeyle 1 milyon yatak ıslatma problemi yaşıyor ancak ailelerin farkındalığı ise sadece yüzde on civarında.
Uzmanlar çocuklarda alt ıslatma probleminin, kız çocuklarında 5 yaş, erkek çocuklarında ise 6 yaş sonrası görülen bu hastalık olduğunu belirtiyorlar. Çocuklarda daha çok görülen alt ıslatma hastalığı yetişkinlerde de görülebiliyor. Üroloji uzmanları, alt sadece 5-6 yaşlarında değil 30 ile 40 yaşları arasında da görüldüğünü belirtiyorlar. Öyleki alt ıslatma durumu bazen evli olan yetişkinlerde bile görülebiliyor. Böyle bir durumda mutlaka bir üroloji uzmanına gidilmesi gerekiyor.
Yatak ıslatmanın nedenleri
Yatak ıslatma (alt ıslatma) problemi yaşayan kişilerin aile öyküsüne bakmak gerekir. Eğer ailede yatak ıslatma olgusu yaşanmışsa genetik olarak çocuklarda da alt ıslatma rahatsızlığı yaşanıyor. Hem anne hem baba çocukluklarında yatak ıslatmışlar ise çocuklarında da yatak ıslatma görülme oranı yüzde 77 gibi büyük bir orana yükseliyor. Anne-babadan sadece biri çocukluğunda yatak ıslatmışsa bu oran ise yüzde 40 civarında gerçekleşiyor.
ADH hormonu Eksikliği
Yatak ıslatan çocukların büyük bir kısmında beyinden salınan hormon yapısındaki ADH adlı maddenin eksik olduğu belirlenmiş. Bütün insanlarda görülen ADH, geceleri rahat uyunması için böbreklere emir verir. Geceleyin böbrekler dinlenmekte ve dolayısıyla da idrar üretimini gündüze göre düşürür. Gece boyunca üretilen idrar miktarı idrar kesesini doldurup taşırmaz. Yatağını ıslatan çocukların yaklaşık üçte ikisinde ADH hormonu Eksikliği olduğu biliniyor. Yatak ıslatan çocukların üçte birinde ise idrar torbaları tabiri caizse huysuz ve huzursuz oluyor. Aşırı çalıştığı için idrarın depolanacağı kapasite azalıyor ve çocuğun idrarı taşıyor. Eğer bu duruma ek olarak çocukta uyanma bozukluğu ve derin uyku varsa çocuk gece uyanamıyor ve yatağını ıslatıyor. Yatağını ıslatan çocukların anne-babalarının yüzde 90’ı bu duruma işaret ediyor. Genel kanının tersine psikolojik sorunu olup da yatak ıslatan çocukların oranı çok düşük.
Çocuklar, sıvı ihtiyacını gün içinde karşılamalı
Günlük yaşam akışı, yatak ıslatmayı etkiler. Genellikle okul çağında görülen yatak ıslatma eylemi, bu yaştaki çocukların hepsinde benzer bir yaşam tarzı olduğu görülür. Çocuğun gece boyunca hiç sıvı almadığı için uyandığında harareti olur. Okula gidecek hiçbir çocuk, düzenli kahvaltı yapıp sütü, portakal suyunu çok içip vakit harcamaz. Anne telaşlıdır, çocuk telaşlıdır, çoğu bu su ihtiyacını gidermeden okula gider. Okuldan eve dönünceye kadar geçen sürede çocukların büyük bir kısmı yeterli sıvı almazlar. Sonuçta bu çocuğun ikindi vakti eve döndüğünde sabahtan beri devam eden bir susuzluğu vardır. Bu defa eve geldikten sonra sıvı almaya başlar. Bu tür çocukların ortak özellikleri budur. Akşam da bol sıvı aldığı için yatağı ıslatma ihtimali artar. İşte biz bu tür çocuklara hep yaşam tarzı değişikliği öneriyoruz. Mutlaka bu rutin değiştirilmeli ve çocuğun gün boyunca sıvı almasını sağlamak gerekiyor.
Aileler sorunların çözümü için mutlaka hekime başvurmalıdır. hekime başvuran çocuklara öncelikle moral veriliyor. Çocukların su içme alışkanlıklarını düzenleyip günlük yaşam tarzı değişikliği çerçevesinde düzenli tuvalete gitmeleri öneriliyor.
Çocuklarda yatak ıslatma ile ilgili imgelem.com.tr/enuresis-altini-islatma-hakkinda-yazi/ bağlantısını ziyaret ederek detaylı bilgilere erişebilirsiniz.
Yazını 1. sürümü: 26 Mayıs 2013 05:59
Çocuklarda Yatak Islatma Hakkında yorumlarınızı veya sorularınızı bu yazı altına ekleyebilirsiniz.