GEdebiyatımıza Yaban, Ankara ve Kiralık Konak gibi unutulmaz eserler kazandıran Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun kısaca hayatı ve eserleri
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Türk edebiyatının önemli bir yazar ve düşünürüdür. 27 Mart 1889’da Kahire’de doğmuştur. İlköğrenimine Manisa’da başladı. 1903 yılında İzmir İdadisi‘ne girdi. Yakup Kadri küçük yaşta babasını kaybetti. Babasının ölümünden sonra annesiyle Mısır’a döndü. Öğrenim hayatına İskenderiye’deki bir Fransız okulunda devam etti. 1908 yılında İstanbul Hukuk Mektebi’e girdi ama bitiremedi.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, sade bir üslupla önemli toplumsal meseleleri işleyen bir yazar olarak tanınır ve Türk edebiyatının gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. Aynı zamanda edebiyat dışında siyasi çalışmaları da olmuş bir düşünürdür.
Yakup Kadri, 1909 yılında arkadaşı Şehabettin Süleyman vasıtasıyla Fecr-i Âti topluluğuna katılmıştır. Sağlık problemi nedeniyle 1916 yılında İsviçre’ye gitti. Ancak iyileşmesine rağmen bu ülkede üç sene kaldı. Mütareke yıllarında İkdam gazetesindeki yazılarıyla Kurtuluş Savaşı’na destek oldu. 1921 Ankara’da bir süre devlet memuru olarak çalıştı.
1923’te Mardin milletvekili olarak politikaya girdi. 1931 yılında da Manisa milletvekili olarak meclise tekrar girdi. Bu dönemde hem gazetecilik yaptı hem de roman yazmaya devam etti. 1932’de Şevket Süreyya Aydemir, Vedat Nedim Tör, Burhan Asaf Belge ve İsmail Hüsrev Tökin ile birlikte Kadro dergisinin kurucu kadrosunda yer aldı. Bu derginin savunduğu bazı görüşler aşırı bulundu. Bu nedenle Kadro dergisi 1934’te yayımına son vermek zorunda kaldı.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu bir süre sonra Tiran elçiliğine atandı. 1935 yılında Prag, 1939’da La Haye, 1942’de Bern, 1949’da Tahran ve 1951’de yine Bern elçilikleri görevlerini yaptı. 27 Mayıs 1960’tan sonra Kurucu Meclis üyeliğine seçildi. Politik hayatındaki son görevi 1961-1965 arasındaki Manisa milletvekilliği olmuştur. 13 Aralık 1974’te Ankara’da vefat etti.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Edebiyat Yaşamı
Edebiyat yaşamı Ümit, Servet-i Fünun, Resimli Kitap gibi dergilerdeki yazılarıyla başlar. İlk döneminde Fecr-i Âticiler’in ‘sanat şahsî ve muhteremdir’ görüşünü benimsemiştir. “Sanat için sanat” anlayışına uygun yazıları bu döneme rastlar. Nirvana adlı bir oyun, şiirler, makaleler, denemeler, düzyazı ve öyküler yazdı.
Yakup Kadri’nin sanat anlayışı Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı sırasında değişti. Ülkenin durumu, sanat anlayışını değiştirmesine yol açtı. Eserlerinde genel olarak tarihi olayları işledi. O dönemin toplumsal hareketliliğine uygun olarak yazdığı eserlerden Kiralık Konak’ta I. Dünya Savaşı öncesinin olayları yansıtmıştır. Yakup Kadri Karaosmanoğlu bu eserinde, Osmanlının çöküş sürecine girdiği, kuşaklar arasındaki farklılaşmayı ve değer yargılarının, yaşam biçimlerinin çatışmasını işlemiştir.
Hüküm Gecesi adlı eserinde, 1908-1911 yılları arasındaki siyasî olayların eleştirel bir gözle irdeler. Sodom ve Gomore romanın konusu Mütareke döneminde geçer. Bir tarafta Anadolu’da gelişen kurtuluş mücadelesi ve zorluklar, bir taraftan da Batı yanlısı ve yabancı subaylara aşık Türkler işlenir. Yine Kurtuluş Savaşı’nda geçen Yaban ile temasını II. Abdülhamid dönemini anlatan Bir Sürgün adlı romanları yazmıştır. Panorama ise 1923-1952 yıllarını kapsar.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu 1920’lerden sonra iyimser bir devrimci görünümündeyken, sonra umutlarını yitirerek romancılığını devrimci yönde kullanmaktan vazgeçmiştir. 1955’ten sonra da anı kitaplarından başka bir şey yazmamıştır.
Romanları arasında en ünlüleri Nur Baba, Kiralık Konak ve Yaban’dır. Nur Baba, Karaosmanoğlu’nun ilk romanıdır. Roman, tekkenin şeyhiyle, evli bir kadın arasındaki tutkulu bir aşkın öyküsünü anlatmaktadır.
Kiralık Konak’ta, II. Meşrutiyet yıllarında Batılılaşma hareketinin yol açtığı değer kargaşası işlenmiştir. Kuşaklar arası kopuklukları ve gelenek çatışmalarını ustaca anlatır. Roman kahramanı Hakkı Celis, başlangıçta yurt sorunlarına karşı ilgisiz, âşık, içli bir şairdir. Ancak daha sonra bilinçlenir ve geleceğin Türkiye’si idealine inanır.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Eserleri
Yaban
Yakup Kadri Karaosmanoğlu ismi ilk olarak akla Yaban adlı romanı getirir.
Yaban Romanının Kısa Özeti
Romanın baş kişisi paşa oğlu Ahmet Celal’dir. Yedek subay rütbeli olarak I. Dünya Savaşı’na katılmıştır. Bu savaşta bir kolunu kaybetmiştir. Bu durumdan dolayı çok üzüntü duyan Ahmet Celal umutsuzluğa düşmüştür ve çaresizlikler içindedir.
İstanbul’un İngiliz kuvvetleri tarafından işgal edilmesi üzerine emir eri Mehmet Ali’nin çağrısı ile Anadolu’nun Porsuk Çayı kıyılarındaki bir köye yerleşir. Ahmet Celal bu köyde Emine adlı bir kadına aşık olur. Fakat Ahmet Celal’in sevdiği kadın Mehmet Ali’nin kardeşi olan İsmail’in karısıdır. İlerleyen dönemlerde köyü Yunan kuvvetleri işgal eder. Köylü bu işgali umursamamaktadır.
Yunan kuvvetleri köydeki evleri yakıp yıkarken köy ahalisi bazı şeylerin farkına varır. Ahmet Celal ise işgal altındaki köyden sevdiği kadın olan Emine ile kaçmak istemektedir fakat bir süre sonra bu ikili yaralanmıştır. Geceyi bir mezarlıkta geçirip sabah olunca da yola çıkmak isterler. Ahmet Celal, ağır yaralı ve kımıldayamayacak halde olan Emine’yi orada bırakır. Bilinmeyen bir yöne doğru gider. Yaşadıklarını yazdığı defterini bir subayın bulup okuması umuduyla Emine’ye bırakır.
Romanları
- Kiralık Konak
- Yaban
- Nur Baba, Hüküm Gecesi
- Sodom ve Gomore
- Ankara, Bir Sürgün
- Panaroma, 2 cilt
- Hep O Şarkı.
Hikaye:
Bir Serencam, Rahmet, Milli Savaş Hikâyeleri.
Anı:
Zoraki Diplomat, Anamın Kitabı, Vatan Yolunda, Politikada 45 Yıl, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Kısaca Hayatı ve Eserleri Konusunda Kaynak Linkler:
https://www.imgelem.com.tr/yakup-kadri-karaosmanoglunun-kisaca-hayati-ve-eserleri/
https://iletisim.com.tr/kisi/yakup-kadri-karaosmanoglu/4803
Yakup Kadri Karaosmanoğlu Edebi Kişiliği üzerine kısa bir yazı arıyordum. Çok işime yaradı. Teşekkür ederim.