Cumhuriyet yönetimi ve ülkemize kazandırdıkları ile Türkiye bugün büyük bir ülke olmuştur. Atatürk, milletimizi yıllarca geri bırakmış çağ dışı kurumları (padişahlığı, halifeliği) yıkarak yerlerine en yenilerini getirmeye çalışmış ve millet egemenliğine dayanan cumhuriyeti kurmuştur. Bu yeni kurumlar bilimin ve uygarlığın ışığında çağdaş verilere göre çalışmaktadır. Cumhuriyet yönetimi, devlet ve siyasî yaşamda egemenliğin bir kişiye değil millete ait olduğu gerçeğini kazandırmıştır. Türkiye’nin her türlü engeli aşarak uygar bir toplum haline gelmesi Atatürk’ün önderliğinde kurulan laik ve demokratik cumhuriyet rejimi sayesinde olmuştur.
Cumhuriyet Yönetimi ve Ülkemize Kazandırdıkları
Cumhuriyetin Siyasal Alanda Kazandırdıkları
1 Kasım 1922’de saltanat kaldırılarak, 623 yıl süren Osmanlı saltanatı sonlanmıştır.
T.B.M.M. 29 Ekim 1923’de cumhuriyeti ilan etmiştir. Cumhuriyet yönetiminde yurttaşlar, yasalar önünde eşittir.
Halifelik, 8 Mart 1924 tarihinde kaldırılmıştır. Böylece, din ve devlet işleri birbirinden ayrılarak yeni Türk devleti laik bir devlet oldu.
Cumhuriyetin Hukuk Alanında Kazandırdıkları
Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş düzeye çıkaracak hamlelerden biri olan 24 Nisan 1924’te yeni anayasa T.B.M.M. tarafından kabul edilmiştir. Yeni anayasada kadın-erkek eşitliği yer almış ve Türkler ile azınlıklar arasındaki ayrıcalıklar bitmiştir.
Türk Medeni Kanunu ve Türk Ceza Kanunu yürürlüğe girdi. Türk Medeni Kanunu ile birlikte, eşit haklara sahip eşlerden oluşan aile anlayışı geldi. (1926)
Türk vatandaşları; dil, din, ırk ve mezhep ayrıcalığı olmaksızın eşit haklara sahip olmuştur.
Türk Ceza Kanunu ile suç işlenmesini önleyici tedbirler esas hale gelmiştir.
Kadın-erkek eşitliği sağlandıktan sonra 1934’te Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmiştir.
Cumhuriyetin Eğitim Alanında Kazandırdıkları
T.B.M.M. 3 Mart 1924’te Eğitim Birliği Yasası’nı kabul etti. Medreseler kapatıldı. Eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetimine geçti.
1 Kasım 1928’de eski Arap harflerinin yerini Latin harfleri almıştır. Yeni Türk alfabesi ile birlikte yurdumuzda, okur-yazarların sayısı hızla artmıştır.
Atatürk, 1930 yılında Türk Tarih Kurumu’nu kurarak milli tarih anlayışını getirdi. Dünyanın en eski ve en şanlı tarihine sahip uluslarından olduğumuzu öğrendik.
Osmanlı Devleti’nde halk Türkçe konuşuyordu. Ancak kitaplar Arapça ya da Farsça yazılırdı. Osmanlıca denilen bir dil oluşmuştu. Atatürk, 1932 yılında Türk Dil Kurumu’nu kurarak dil birliğini sağladı. Böylece Türk dilinin gelişmesi, sadeleşmesi, yabancı dillerin etkisinden arınması sağlandı..
Bilim ve tekniğe olduğu gibi sanata da önem verilmiş ve sanatçı yetiştirmek için Ankara ve İstanbul’da Devlet Konservatuvarı, Devlet güzel Sanatlar Akademisi açılmıştır.
Cumhuriyetin Toplumsal Alanda Kazandırdıkları
30 Kasım 1925 yılında çıkarılan yasa ile tekke, zaviye ve türbeler kapatılmıştır. Böylece onların devlet işlerine, siyasete karışması önlenmiştir.
1925 yılında çıkarılan bir yasa ile erkeklerin giydiği fes, sarık kaldırıldı, yerine şapka giyildi. Kadınlarda çarşaf yerine manto, elbise kullanmaya başladılar.
İnsanları birbirinden ayırmak, ancak soyadı ile mümkün olacaktı. 1934 yılında soyadı yasası kabul edildi. T.B.M.M. Mustafa Kemal’e “Atatürk” soyadını verdi.
Eskiden Hicret (622 yılı) takvim için başlangıç alınıyor, ay yılı kullanılıyordu. Daha sonra Rumi yıl kullanılmıştır. Takvimin başlangıcı olarak diğer dünya devletleri gibi güneş yılı kullanılmaya başlandı. Hafta tatili Cuma gününden pazar gününe alındı.
Uzunluk ölçüsü olarak arşın, endaze yerine metre; ağırlık ölçüsü olarak okka yerine kilogram kabul edildi. Böylece takvim ve saatte yapılan değişiklikler (26 Aralık 1925) ve ölçülerde yapılan değişiklikler (1931) uygar uluslarla ilişkilerimize kolaylıklar getiriyordu.
Cumhuriyetin Sağlık ve Tıp Alanında Kazandırdıkları
Sıtma, verem, cüzzam, frengi, kolera gibi bulaşıcı hastalıklar önlenmiştir. Buna bağlı olarak çocuk ölümleri en aza inmiştir.
Bütün illere Numune Hastaneleri kurulmuştur.
Cumhuriyetin Ekonomi Alanında Kazandırdıkları
Kanunî zamanında, yabancılara tanınan ticarî ayrıcalıklar(kapitülasyonlar) Lozan Antlaşmasıyla kaldırılmıştır. Cumhuriyet yönetimi ve ülkemize kazandırdıkları ekonomik alanda da azımsanmayacak kadar çoktur. Özellikle iktisadi alandaki bağımsızlık hedefi başarılı oldu.
Atatürk, 18 Şubat 1923’ tarihinde İzmir’de Türkiye İktisat Kongresi’ni topladı.
Kongrede alınan kararlar sonucunda:
1- Köylünün verdiği ağır Aşar vergisi 1925’te kaldırılmıştır. Böylelikle tarımda üretim arttı.
2- Ziraat Bankası, çiftçiye ucuz kredi verdi. Bununla birlikte Tarım Kredi Kooperatifleri, Yüksek Ziraat Enstitüsü, Devlet Üretme Çiftlikleri bu dönemde kurulmuştur.
3-İlk özel bankamız olan Türkiye İş Bankası 24 Ağustos 1924 tarinde Ankara’da kurulmuştur.
4- Denizlerimizde ticaret yapma hakkı (kabotaj) yalnız Türkiye’ye ait olmuştur. (1926)
5- 1926’da Sanayiyi Özendirme Yasası çıkarılmıştır. Bunun sonucunda sanayi gelişmiş ve tekstil, deri, kâğıt, demir çelik fabrikaları kurulmuştur.
6-Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü kurulmuştur. Bu sayede madenler belirlenip, bir çok yerde yeni maden ocakları açılmıştır.
7- Ulaşımın kolaylaştırılması için demiryolları, havayolları yapılmıştır.
8- Bayındırlık çalışmaları büyük ivme kazanmıştır. Böylece yollar, okullar, hastaneler yapılmıştır.