aptalca umutlandırılmış bir aşktı hayat
ve sen
farkına değildin henüz
hiçbir acı dokunmadı tenine
daha bilmiyordun kazanmayı
kaybetmeyi bilmiyordun
adına sevda denilen
o serseri ok henüz uzanmamıştı yüreğine
ne güzeldi
hep başlamalar üzerine kuruluydu yaşam
okula başlamak
işe başlamak
aşka başlamak üzerine
bilmiyordun henüz terk edilişleri
terk etmeyi bilmiyordun
sardıkça etrafını sorunlar
fersah fersah kaçma isteklerini uzaklara
ya da
inatla yürümeyi ateşin üstüne
bilmiyordun ilk önce babanın mı ananın mı terk edeceğini seni
dahası bunun nasıl bir ağırlık bırakacağını yüreğinde
bilmiyordun
bilmiyordun
aşkın kavuşamamak olduğunu
kavuştuğunda neden aşk olmadığını
yada /ne biliyim / neden terk edip gittiğini
bilmiyordun
çocukların leyleğin hediyesi değil de
bir eşle ortak üretim olduğunu
hep kendinden bir iz arayacağını
ve
o çocuk ateşlendiğinde
elinin ayağına dolaşacağını bilmiyordun
bilmeden
bildiklerime yürüyordun
Kenan GÜRSES