Yüksel Görmez Çin ve Japonya izlenimlerini ikisi Çin ikisi de Japonya olmak üzere dört kitapta topladı.
Japonya’da ve Çin’de kadının günümüzdeki durumu üzerine Yüksel Görmez’in Çin ve Japonya (Alfa Yayınları) üzerine yazdığı kitaplar üzerinde değinmek istiyorum.
Kadın yoksa gelecek de yok! Kadının yeri Çin’de bir başka. Yüksel Görmez’in Çin 2-Gittim, Gördüm Yazdım adlı yapıtında kadının Çin’deki yerinin farklı olduğunu okuyoruz Bir yönüyle değil elbette. “Kadın olmadan başarı yoktur” bir kez kafalara iyice kazınmış. Çin devrimi de kadınların direnişe katılmaları sayesinde kazanılmamış mıydı? Çin’de kadınlar akademik yaşamın yanı sıra yüzde yetmiş oranında iş gücü olarak ülke kalkınmasında yer alıyor. Yazar bu katılımı yeterli görmüyor. Çünkü Çin’de yılda otuz bin bilim ve mühendislik doktorasından söz ediyor. Yazar sözü Türkiye ve ODTÜ’ye getiriyor Çin’le birlikte. Konudan çok uzaklaşmadan söyleyecek olursak ODTÜ’nün ülkemiz için hayati önem taşıdığını, bu ülkedeki gelişmenin temelinde eğitimin yattığını belirtiyor.
Kadın çalışmıyorsa erkek maaşını versin Japonya’da kadın “geyşa” değil yaşam koçudur. “Kadının yeri evidir” dediğinde ise tıpkı Japonlar gibi yapman gerekiyor. Nasıl mı? Maaşınıza elinizi sürmeden, karınızın hesabına maaşınızı göndermek. Mümkün değil mi? Japonlar böyle yapıyor, ister inanın ister inanmayın. Çinliler ise Playboy dergisinin Çin’e neden giremediğini anlatırken ilginç nedenler sayıyor. Bunlar arasında, Çin’de tek eşliliğin önemini yitirmediğini, sokakta metres dövmelerin olduğunu ve evdeki çirkin de olsa eşin makbul sayıldığını belirmeliyim.
Seks işçileri ve Playboy Çin’e neden giremedi?
Aslında Playboy’un Çin’ giremeyişini muhafazakar yapısı, seks işçilerine bakışıyla, evlilik dışı ilişkileri onaylamamaları, Çinli sosyalistlerin tek eşliliğe inanması ve mutluluğu evinde aramasında çözülebilir diye düşünüyorum. Seks işçisi ve hela arasında benzetme kuruluyor. Çinliler Japonların tam karşıtı durumundadır desek gerçeğin tam kendisini söylemiş oluruz. Playboy dergisi dışında ürünler satan dükkanlar olduğunu ama derginin Çinlilerin ilgisini çekmeyi başaramadığını ve bu ülkede şansının olmadığını belirtiyor.
Tek çocuk politikası bitti!
Kadın konusuna girmişken artık bu ülkede tek çocuk kuralının geçerli olmadığını da yazmam gerektiğini düşünüyorum. Fakat yazar, dünyanın bu dev ülkesinin çok hızlı değiştiğini ve bu konuda da gereken adımların atıldığını gördüğünü iletiyor. “Pekin’e gitmeden önce tek çocuk politikası hakkında bu kadar derin düşünmemiştim. “Aman ne olacak, aşırı kalabalıklar, bu yüzden milletin üremesini kestiler işte” benzeri basmakalıp söylemlerle geçiştiriyordum. Keza, diğer Çin makro sorunlarını da çok detaylı düşünmemiştim.” (s.266) Japonya deneyimlerini de paylaşan yazar Japonya’da çocuk yapanlara saygının fazla olduğunu söylüyor.
Yüksel Görmez Çin ve Japonya ile ilgili zengin gözlemlerini paylaşıyor dört kitabında da. Hiçbir yerde duyamayacağınız ya da okuyamayacağınız özel bilgiler paylaştığını belirtmek gerekiyor, yazarın.
Kaynakça: 1-Japonya-1 Gittim, Gördüm, Yazdım (Gezi), Yüksel Görmez, I. Basım:Everest Yayınları, İstanbul 2-Japonya-2 Gittim, Gördüm, Yazdım (Gezi), Yüksel Görmez, I. Basım:Everest Yayınları, İstanbul 3-Çin-1 Gittim, Gördüm, Yazdım (Gezi), Yüksel Görmez, I. Basım:Everest Yayınları, İstanbul 4-Çin 2 Gittim, Gördüm, Yazdım (Gezi), Yüksel Görmez, I. Basım:Everest Yayınları, İstanbul