Çiçek hastalığı tedavisi ve çiçek hastalığında ilk aşının bulunması gibi bazı temel içerikleri olan bu yazı çiçek hastalığı hakkında bilig sahibi olmamızı sağlayacak.
imgelem…
ÇİÇEK HASTALIĞI VE İLK AŞI
Çiçek hastalığı, ölümcül gücünü yüzyıllar boyu korumuş bulaşıcı bir hastalıktır. Çiçek hastalığına yakalanan birisinde önce yüksek ateş ve baş ağrısı gözlemleniyor; ardından tüm vücudunda kırmızı benekler çıkıyordu. Bezelye tanesi kadar büyüyebilen iltihap benekleri patlıyor, 4.haftanın sonunda şanslı hastalar hayatta kalıyor ancak hayatları boyunca taşıyacakları büyük cilt lekelerine sahip oluyorlardı.
Çiçek hastalığının belki de tek olumlu yanı, hastalığı bir kez geçiren kişinin bir daha çiçek hastalığını geçirmemesiydi. Bu, çok eskiden beri biliniyordu. Bu hastalığa karşı alınan ilk önlemlerde, hastalık numunelerinin, hastalığı geçirmemiş kişiye bulaştırılması ve bir takım bitkisel yollarla hastalığın hafifletilmeye çalışılması şeklindeydi. Bu ilkel aşılama yönteminde ölüm oranlarında kısmi bir düşüş sağlanabiliyordu.
1774 yılında bir İngiliz doktor Edward Jenner, çiçek hastalığının ineklerde de görüldüğünü ancak insanlardaki kadar ağır olmadığını fark etti. İnek sağan kadınlar bu hastalığa yakalandıklarında eski sağlıklarına kavuşuyor; kanlarında ise çiçek hastalığına karşı direnç oluşuyordu. Jenner, hastalıklı bir insanın kolunda bir sıyrık açıp inek çiçeği sıvısı damlatılırsa, bunun kişiyi hastalığa karşı aşılayacağını anladı. 1796’da bu aşının ilk defa bir insan üzerinde denedi. Sonuçta başarılı olmuştu doktor Jenner. Oldukça etkili bu yöntem, tıp dünyasında kısa sürede kabul gördü. 1800’lerin sonuna gelindiğinde Avrupa’da çiçek hastalığını ölümcül gücünü yitirmişti. İlk aşı olarak tarihe geçen Çiçek Aşısı, bugün tüm dünyada kullanılmaktadır.