imgelem KÜLTÜR VE SANAT BİR KALBE USULCA SOKULMAK

BİR KALBE USULCA SOKULMAK

Rüzgârın yalansız borusunu üfle bana, bak siyah can çekişiyor
Şu zehir içmiş yangın sönsün, vefa evine geri mi çekildi söyle
İnsan ve dünya arasına zulüm mü girdi, anlaşılmadı çölün derdi
Çamura batmış aşkınız, boynundaki ışık neden çürüyor, söyle.

Bükme kalbini, bak kuğular sana el sallıyor, gülümsüyor mazlum
Umuda neşter atmışlar, tevazu yırtılmış, hayat bir ıslık sesi miydi?
Yalan olmayan bir şarkı sapla ruhuma, fazla yaralı olmasın, söyle
Sizdeki sır kuyusuna düştüm, efkâr çağındayız utanma, derin söyle.

Dilini damağımda gezdir, sustuğum yerde anlam bana ters gelir
Ustam çırak olmuş, ah deli kadın, sokul acemi ve cömert yamacıma
Yokluğun içinde mahsur kaldım, neden kanıyor dem yanım, söyle
Dut yemiş bir muhabbet olsam da sesine karışsam, nefesinle söyle.

Vahşi bir iştah sarkıyor dudaklarımdan, dönüyor içimdeki pervane
Bir kolye taktım koynuna hasret mavisinden, içtim rüya şarabından
Geceyle gündüz arasına koyu bir hüzün mü girdi, bu bana koyuyor
Hayal çağında neden yara bere içindeyiz, hadi bana kalbinle söyle.

Engin Turgut