VİTAMİNLER
Vitamin kavramını günlük konuşma dilinde çoğunlukla besinlerde bulunan yararlı maddeler olarak düşünebiliriz. İlk kez Polonyalı, biyokimyacı Casimir Funk tarafından 1912’de kullanılmıştır. Vitaminler, hayvanların beslenmelerinde gereksinim duydukları; ancak temel amino asitler ve temel yağ asitleri kadar fazla miktarda gerekmeyen organik moleküllerdir. Vitamine bağlı olarak çok az miktarı, günde 0,01 ile 100 mg yeterli olmaktadır. Ancak, vitamin yetersizlikleri çok önemli sorunlara yol açar. Şimdiye değin, insanlar için gerekli olan 13 vitamin belirlenmiştir.
SUDA ÇÖZÜNEN VİTAMİNLER
Vitaminler iki grupta toplanırlar: suda çözünenler ve yağda çözünenler. Suda çözünen vitaminler , bazı önemli metabolik süreçlerde genelde koenzim olarak görev yapan B kompleks vitaminleri içerir. B kompleks vitaminleri eksik alan bir kişide bu eksikliğin belirtileri bazen birkaç günde ortaya çıkar. B12 vitamini bunun dışındadır, çünkü B12’nin karaciğerdeki deposu kişiye bir yıl veya daha uzun süre yeter. Yine suda çözünenlerden C vitamini, bağ dokusu oluşumu için gerekmektedir. C vitamininin yokluğu birkaç haftada belirtilerin ortaya çıkmasına yol açar. C vitamini eksikliğinden kaynaklanan skorbüt hastalığı ise 20-30 hafta içinde ölümle sonuçlanır. Suda çözünen vitaminlerin çok aşırı olmamak koşuluyla fazlası, idrarla uzaklaştırılır ve zararsız kabul edilir.
YAĞDA ÇÖZÜNEN VİTAMİNLER
Yağda çözünen vitaminler A,D,E ve K’dır. Bunların çeşitli işlevleri vardır. Vitamin A, gözdeki görme ile ilgili pigmentlerin yapısında yer alır. D vitamini, kalsiyum emilimi ve kemik oluşumunda görev yapar. Vitamin E vitamininin işlevi tam olarak anlaşılmamış olsa da zarlardaki fosfolipidleri C vitamini ile birlikte koruduğu düşünülmektedir. K vitamini kanın pıhtılaşması için gereklidir. Yağda eriyen vitaminlerin fazlalığı, uzaklaştırılmayıp vücut yağında depolandığından, aşırı birikim toksik etkiler yaratabilmektedir.
Vitamin dozları konusundaki bilimsel tartışmalar, günümüzde devam etmektedir. Bazıları, beslenme uzmanlarının önerdikleri günlük dozların sağlıklı yaşam için yeterli olduğuna inanıyor. Bazıları ise vitaminler için önerilen günlük dozların yetersiz kalacağını söylemekte. Araştırmalar tam bir sonuca varmaktan uzaktır. Tartışmalar özellikle C ve E vitaminlerinin optimum dozları üzerinde süregelmektedir. Şu aşamada, en kesin söylenebilecek şey, dengeli ve düzenli beslenen kişilerin vitamin eksikliği çekmeyecekleridir.
Adı | Yararları | Nelerde bulunur? |
A Vitamini | -Antioksidan özelliği vardır, serbest radikallerin olumsuz etkilerini engeller
-Vücut dokularını yeniler -Cildi güzelleştirir -Bağışıklık sistemini güçlendirir -Bazı kanser türlerine karşı korur |
Yeşil yapraklı sebzeler, havuç, ıspanak, domates, kayısı, şeftali, deniz ürünleri, karaciğer, süt ve süt ürünleri, yumurta
|
D Vitamini | -Kemik gelişimi ve kemiklerin güçlenmesi
-Kalsiyumun kas içinde taşınmasında etkilidir |
Deniz ürünleri, karaciğer, yumurta, süt ve süt ürünleri |
Vitamini | -Antioksidan özelliği vardır
-Anemiyi önler -Hücre ve dokuları dış etkenlerden korur -Kanserden koruyu etkisi vardır |
Bitkisel yağlar, deniz ürünleri, kuruyemişler, yumurta |
B1 Vitamini | -Hücrelerin, sinir ve sindirim sisteminin işleyişi için gereklidir
-Yiyeceklerin enerjiye dönüştürülmesini sağlar |
Buğday tohumu, ciğer, yerfıstığı, bezelye, kuru üzüm, portakal, kuru fasulye |
B2 Vitamini | -Yiyeceklerin enerjiye dönüştürülmesinde yardım eder | Ciğer, yağsız süt, yoğurt, tavuk, ıspanak |
B3 Vitamini | -Yiyeceklerin enerjiye dönüştürülmesinde yardım eder
-İştahı artırır, hazmı kolaylaştırır -Sinir sisteminin düzenli çalışmasına yardım eder |
Tavuk, sombalığı, yerfıstığı, bezelye, patates |
B6 Vitamini | -Yiyecekleri vücudun kullanımına hazırlar | Muz, tavuk ve balık, patates, ceviz |
Folik Asit | -Kırmızı kan hücrelerinin oluşumuna yardımcı olur
-Büyüme ve gelişmeye yardım eder |
Tavuk ve hindi, yeşil yapraklı sebzeler, portakal, greyfurt, muz |
C Vitamini | -Direnci artırır
-Yara ve iltihaplara karşı etkilidir -Dişetlerinin sağlığını korur -Damarları güçlendirir |
Portakal, yeşil biber, çilek, brokoli, greyfurt, domates |
Kalsiyum | -Kemik ve dişlerin oluşumu için gereklidir
-Kanın pıhtılaşmasını sağlar -Sinir sistemi ve kasların sağlıklı çalışmasına yardımcı olur. |
Süt, yoğurt, peynir, badem, brokoli |
Fosfor | -Sağlıklı kemik oluşumu için gereklidir
-Besinleri enerjiye dönüştürür |
Baklagiller, yağsız yoğurt, tavuk, süt, tonbalığı, yumurta sarısı |
Demir | -Hemoglobin yapımı için gereklidir
-Kanda oksijen taşınmasını sağlar |
Ciğer, kırmızı et, kuru kayısı, ıspanak, kuru fasulye |
İyot | -Tiroit bezlerinin normal fonksiyonu için elzemdir | İyotlu tuz |
Çinko | -Sindirim sistemi ve metabolizmaya gereklidir
-Alkolün karaciğerdeki zehirli etkisini giderir |
Hindi eti, ciğer, kuru fasulye |
Selenyum | -Kırmızı kan hücreleriyle hücre zarlarını korur
-Romatizmaya neden olan bazı maddeleri ortadan kaldırır |
Sakatat, deniz mahsulleri, yumurta |
MİNERALLER
Mineraller, genelde çok az oranlarda günde 1 mg ile 2500 mg’ın arasında gereksinim duyulan basit inorganik besinlerdir. Vitaminlerde olduğu gibi mineral gereksinimi de farklılık gösterir. İnsanlar ve diğer omurgalılar, kemik yapımı ve korunması için oldukça yüksek oranda kalsiyum ve fosfora gereksinim duyar. Kalsiyum ayrıca, sinir ve kasların normal işlevlerini sürdürebilmeleri için; fosfor da, nükleik asitlerin yapısında yer alması için gereklidir. Hücresel solunumda işlevi olan ve alyuvarlarda oksijen bağlayan protein olan hemoglobinin yapısında demir bulunmaktadır. Magnezyum, demir, çinko, bakır, manganez, selenyum ve molibden, bazı enzimlerin yapısına girer. Sodyum, potasyum ve klor sinir işlevlerinde ve hücrelerle doku sıvısı arasındaki dengenin sağlanması bakımından önemlidir.
Çoğu insan, gereğinden fazla tuz (sodyum klorür) almaktadır. Tuz ya da diğer minerallerin fazla alınması, dengeyi bozarak zararlı yan etkiler oluşturur. Örneğin, yüksek oranda tuz alımı kan basıncının artmasına, fazla demir alımı ise karaciğer hasarlarına neden olabilmektedir.
Kaynak: https://www.imgelem.com.tr/vitaminler-ve-mineraller-tablosu/