İstiklal Marşının Kabulü
Marş. yürüyüş düzenine uyan ya da salt söylenip çalınan, genellikle bir topluluğu simgeleyen müzik parçasıdır. Ulusal marşlar, ulusal kahramanlık döneminde yazılmakta ve bestelenmektedir. Bununla birlikte ait olduğu ulusun cesaretini artırır. Ülkenin bağımsızlığını, bayrağını ve yurda duyulan sevgiyi, bağlılığı ifade eder. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde çalınan ve söylenen marşlar, padişah için bestelenen marşlardı. Avrupa’ya giden temsilcilerimiz güç durumda kalırlardı. Çünkü ulusal marşımız yoktu.
Atatürk özgürlük savaşını kazanıp genç Türkiye Cumhuriyeti’ni kurunca bir istiklâl marşımızın olması gerektiğini belirtti. İnönü o sıralarda batı cephesi komutanıydı. İsmet Paşa’nın önerisi ile Milli Eğitim Bakanlığı bir yarışma açtı. İsmet Paşa “Biz ordu olarak sözü için 500 lira, bestesi için 1000 lira ödül koyuyoruz.” dedi.
“Bu marşta Mehmetçik tüm benliğini bulmalı, bu ölüm kalım savaşında ona ve ulusa güç vermeli, kutsal bir dua gibi dudaklarımızdan eksik olmamalı.”
Açılan yarışmaya 724 şiir geldi. Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey, bunların yetersiz olduğunu belirtti. Bunlar, ulusun benliğinden fışkıran bir ses , bir güç olmaktan uzaktı. Bunun üzerine İstiklâl Marşı’mızın şiiri, Burdur Milletvekili Şair Mehmet Âkif Ersoy’dan istendi. Mehmet Âkif bu işin para ile değil, ancak vatan aşkıyla yapılabileceğini söyledi.
Mehmet Âkif Ankara’da Tacettin Dergâhı’nda., küçük bir odada gaz lambasının sarı ışığı altında sabahlara kadar uyumadı. Şiiri yazdı. Kahraman ordumuza ithaf ettiği bu şiiri komutanlara, cephedeki askerlere gönderdi. Mehmetçik, 724 şiirden ancak iki şiiri seçti. Bu iki şiir, askerimize okundu. Mehmet Âkif’in şiiri çok beğeni aldı.
Meclis görüşmesi sonucunda şiirin Hamdullah Suphi tarafından okunması sonucu çıktı. Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi, tok sesiyle şiiri okudu. Aralarında Mustafa Kemal’in de olduğu meclis üyeleri şiiri ayakta alkışladılar.
İşte, TBMM’nin 12 Mart 1921 tarihli oturumunda “Milli Marş” olarak kabul edilen bu manzumenin ilk iki kıtası beste yarışmasına sunuldu. Gelen 24 beste arasından Osman Zeki Üngör’ün bestesi birinci oldu. Osman Zeki Üngör bu besteyi İzmir’e giren süvarilerimizin ilhamıyla yazdığını söyledi. Bugün büyük bir coşku ve gururla söylediğimiz ve bir bayrak, bir dil, bir yurt gibi koruduğumuz İstiklâl Marşımız , dünya döndükçe mavi göklerde yankılanacaktır.
İstiklal Marşının Kabulü Hakkında Kısa Yazı Link:
https://www.imgelem.com.tr/istiklal-marsinin-kabulu-hakkinda-kisa-yazi/