Doğal afetler nelerdir? Doğal afetler hakkında kısa bilgiler, doğal afetlerden korunma yolları, çareleri ve doğal afetler sırasında doğru davranış tarzları
Dünyamızda yaşayan tüm canlıları etkileyen ve genellikle engellenmesi mümkün olmayan doğal felaketler yaşanır. İnsanlığın engel olamadığı ancak, alınacak çeşitli önlemlerle zararlarının azaltılabileceği doğal afetleri gruplara ayırmak mümkündür.
İnsanlığın şu anki birikim ve teknolojik imkanlarıyla engel olunamayan doğal felaketlere; deprem, fırtına ve yanardağ faaliyetleri örnektir. Yine doğal felaket olmakla birlikte alınacak önlemler ve hazırlıklarla hafif hasarlarla geçiştirmenin daha kolay olduğu doğal felaketler vardır. Bu grup içinde yer alan yangın felaketi hem insan faktörüne bağlı olarak hem de doğal nedenlerle ortaya çıkabilmektedir.
Dünyamızda yaşamı tehdit eden, büyük can ve ekonomik kayıplara, sosyal tahribatlara neden olan doğal afetlerin ortaya çıkışını kolaylaştıran yanlışlıklar yapılmaktadır. Kısa vadeli kişisel kazançlar uğruna dayanıksız yapılan inşaatlar, ekolojik dengeyi bozan kural tanımaz tesisler ve atıklar, sabotajlar doğal felaketlerinin etkisini artırmaktadır. Kuraklık, su baskınları, çığ, fırtına, depremler ve volkanik felaketler için etkin önlemler almak mümkündür.
Doğal afetlerden korunmak ve ölümcül etkilerini azaltmak için yasal düzenlemeler mevcuttur. Bunun yanında tüm insanlığa düşen sorumluluklar da vardır. Doğal afetler konusunda eğitimli ve bilgili olmak, olası doğal afet öncesi ve sonrasında yapılacakları bilmek ve hazırlıklı olmak hayati önem ihtiva eder.
Fırtınalar (Tufan, Tayfun)
Fırtına, şiddetli rüzgarlar sonucunda oluşmaktadır. Yağışla birlikte esen şiddetli rüzgarlara TUFAN, kurak ve yağışsız esen şiddetli rüzgarlara ise TAYFUN denir. Çok kuvvetli esen rüzgarlarla birlikte hortum denilen helezonik girdaplar oluşur. Deniz veya göllerde yüksek dalgalar ve taşmalar meydana gelir. Dünyamızdaki ölümlü felaketlerin 1000’de 2’sini fırtınalar oluşturmaktadır.
Güvenlik Önlemleri: Fırtınayla ilgili acil durum planı hazırlanmalıdır. Bloklar halinde ve sağlam monte edilmiş parçalardan oluşan çatılar yapmak, kalın cam kullanmak, dış yüzeylerde fazla aksesuar kullanmamak, sığınak yapmak, çevreyi ağaçlandırmak ve taş bloklardan yüksek duvarlı marinalar inşa etmek alınabilecek önlemlerdendir.
Bireysel Önlemler: Evdeyseniz elektrik, su, doğalgaz vanalarını kapatınız. Denize yakın yerlerde yaşıyorsanız mümkün olan en üst noktaya gidiniz. Varsa sığınağa gidiniz eğer yoksa camlardan ve kapılardan uzak durunuz. Yere yatmak, uçuşabilecek cisimlerin çarpma tesirini engelleyecektir. Yastık yorgan gibi şeylerle vücudunuzu koruyabilirsiniz. Dışarıda veya araç içinde iseniz, en yakın sığınağa veya güçlü görünen binaya sığınınız. Denizdeyseniz, can yeleği giymek, sahile fazla yanaşmamak, teknenin dışına yakın en emniyetli yere sığınmak doğru olacaktır.
Yıldırım
Bulutlarda yüklü manyetik enerji kutuplarının çakışması sonucu oluşur. Bazen bulutsuz ortamlarda da yıldırım düştüğü görülmüştür. Yıldırım yüzünden meydana gelen ölüm oranı azdır ancak yangınlara neden olur. Yıldırımlar nedeniyle oluşan yangınlar 1000’de 6 gibi yüksek orandadır.
Güvenlik Önlemleri: Yerleşim bölgelerinde mevzuata uygun miktarda ve özelliklerde paratoner olmalıdır. Buna ek olarak çatılardaki anten ve benzeri nesnelerin uç noktaları iletken olmayan maddelerle izole edilmelidir.
Bireysel Önlemler: Yağışlı havalarda, metal bulunan alanlar ile ağaçlık bölgelerden uzak durunuz. Eğer bulunulan alanlarda çok fazla yıldırım düşüyorsa, telsiz, telefon, tv vs. kapatılmalıdır.
Yanardağ
Yeryüzü çekirdeğindeki eriyik haldeki mağmanın, yüksek ısı ve basınç nedeniyle yerüstüne çıkması sonucu oluşmaktadır. Mağmanın yeryüzüne çıktığı ve tünel adı verilen çıkış yollarının yeri tüm dünyada hemen hemen bilinmektedir. Tünellerin çıkış noktaları denizlerin altında (özellikle Atlas Okyanusu’ndaki sıradağlarda) mevcuttur. Dünya çekirdeğinin sürekli soğuma eğiliminde olması yüzünden birçok volkan (yanardağ) faaliyetini yitirmiş görünse de her zaman faaliyete geçme ihtimali mevcuttur. Dünyadaki aktif volkanların neden olduğu felaketlerin ölüme neden olma oranı 1000’de 2’dir.
Emniyet Tedbirleri: Aktif volkanların olduğu bölgelerde yerleşim yeri bulunmamalıdır.
Bireysel Tedbirler: Aktif volkanların olduğu yerlerden çok uzaklarda olmak en iyisidir. Şayet bulunulduysa, en hızlı şekilde en uzak ve en yüksek fakat ağaç veya sık bitki örtüsü olmayan bölgelere kaçmak gerekir.
Depremler
İnsanlık tarihinde yaşanan en büyük doğal afet depremlerdir. 2020 yılında dünya genelinde meydana gelen depremlerde toplam 197 kişi hayatını kaybetti. Ancak örneğin 8 büyüklüğündeki 1556 yılı Çin depreminde 830 bin kişi hayatını kaybetti. 1948’de Türkmenistan’da meydana gelen 7, 3 büyüklüğündeki depremde 110 binden fazla kişi öldü. Yine 2010 Haiti depreminde yaklaşık 225 bin kişi öldü. Türkiye’deki büyük depremler arasındaki 27 Aralık 1939’da meydana gelen ve 7, 9 büyüklüğündeki Büyük Erzincan Depremi’nde yaklaşık 33 bin yurttaşımız hayatını kaybetti. Daha yakın dönemde meydana gelen 7. 4 büyüklüğündeki Gölcük Depreminde 7 bin kişi hayatını kaybetti.
Yerkabuğu büyük plakalar halinde büyük küçük parçalardan oluşmuştur. Bu levhalar (kıtalar) birbirlerine yaklaşıp, yaslanmaktadır. Bu yaslanma sırasında oluşan basınç nedeniyle yerkabuğu kırılmakta ve açığa çıkan enerji depremlere sebep olmaktadır. Açığa çıkan enerjinin % 1’i sismik kalan kısmı ise dalga enerjisi olarak kendini göstermektedir. Binaların yıkılmasına bu dalga enerjisi sebep olmaktadır. Enerjinin yeryüzüne çıkmasına kadar geçen süre yaklaşık 100 saniyedir (depremin başladığı noktadan yeryüzü üzerine çıkma süresi) Kabuğun kırıldığı çizgiye Fay hattı denilmektedir. Fay hatları, sürekli olarak kırılmakta, bu da depremlere neden olmaktadır. Günümüzde Jeolojik araştırmalar sonucunda büyük fayların tamamı tespit edilmiştir. Bu büyük faylardan biri olan Kuzey Anadolu Fay Zonu da Türkiye’yi boydan boya etkilemektedir. Yine Doğu ve Güneydoğu Fay hatları da ülkemiz sınırlarındadır. Bu faylardan dolayı ülkemizin büyük bir bölümü depremlerin oluşmasına uygun bir coğrafyadadır.
Emniyet Tedbirleri: Fay hattının bulunduğu bölgelerdeki evler ve sanayi tesisleri taşınmalıdır. Yeni inşaatların yapı mevzuatına ve mühendislik ilkelerine uygunluğu denetlenmelidir. Yeni ve mevzuata gereklerine uygun teknik özellikte olsalar dahi, binaların sonradan eklenti veya kolon kesme gibi müdahalelere karşı sık sık denetlenmesi gerekir.
Tüm vatandaşların katılacağı deprem tatbikatları yapılmalıdır. İlk yardım, güvenli toplanma alanları ve diğer konularda eğitim çalışmaları yaygınlaştırılmalıdır.
Bireysel Tedbirler: Deprem sigortası mutlaka yaptırılmalı, depremlerle ilgili resmi kuruluşların açıklamaları takip edilmelidir.
Deprem öncesi, sonrası ve deprem sırasında yapılması gerekenler
Deprem anında sakin olun. Deprem sırasında doğru davranmak hayat kurtarır. Deprem anında bina içinde bulunuyorsanız aşağıdaki hususlara dikkat ediniz
- Varsa sağlam sandalyelerle desteklenmiş masa altına veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelerek hayat üçgeni oluşturunuz.
- Başınızı iki eliniz arasına alın veya bir koruyucu (yastık, kitap vb) malzeme ile koruyunuz. Sarsıntı geçene kadar bu pozisyonda bekleyiniz.
- Güvenli bir yer bulup, diz üstü ÇÖK, Başını ve enseni koruyacak şekilde KAPAN, Düşmemek için sabit bir yere TUTUN
- Merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşmayınız.
- Balkona çıkmayınız.
- Balkonlardan ya da pencerelerden aşağıya atlamayınız.
- Asansörler deprem sırasında kilitlenir. Şayet çalışıyor olsa bile kesinlikle asansör kullanmayınız.
- Telefonları acil durum ve yangınları bildirmek dışında kullanmayınız.
- Deprem sırasında kibrit, çakmak yakmayınız, elektrik düğmelerine dokunmayınız.
- Tekerlekli sandalyede iseniz tekerlekleri kilitleyerek baş ve boynunuzu korumaya alınız.
- Mutfak, imalathane, laboratuvar gibi iş aletlerinin bulunduğu yerlerde; ocak, fırın ve bu gibi cihazlar kapatılmalıdır. Dökülebilecek malzeme ve maddelerden uzaklaşınız.
- Sarsıntı geçtikten sonra elektrik, gaz ve su vanalarını kapatınız. Soba ve ısıtıcılar söndürünüz.
- Diğer güvenlik önlemleri alınarak gerekli olan eşya ve malzemeler alınarak bina daha önce tespit edilen yoldan derhal terk edilip toplanma bölgesine gidilmelidir.
- Okulda sınıfta ya da büroda ise sağlam sıra, masa altlarında veya yanında; koridorda ise duvarın yanına hayat üçgeni oluşturacak şekilde ÇÖK-KAPAN-TUTUN hareketi ile baş ve boyun korunmalıdır.
- Pencerelerden ve camdan yapılmış eşyalardan uzak durunuz. Deprem anında ev dışında (işyerinde, metroda, okulda, açık alanda vb) bulunma durumuna karşı, lütfen buradaki açıklamaları iyi okuyunuz.
Yangınlar
En sık karşılaşılan felaketlerden olan yangınların çıkışı bir çok nedene bağlıdır. Yıldırım düşmesinden dolayı çıkan orman yangınlarını saymazsak, yangınların neredeyse tamamı dolaylı veya doğrudan olarak insanlarla ilgilidir. Yangınların ölüme neden olma oranı 100’de 3’tür.
Emniyet Tedbirleri: Yanma olayının gerçekleşmesi ve yangına dönüşmesi için oksijen, yanıcı madde ve ısı üçlüsü şarttır. Yangın söndürme ve önleme esaslarını bu basit gerçek belirlemektedir. Bunlardan birini ortamdan kaldırmak veya bir arada bulunmasını önlemek yangınla mücadelenin temel ilkesidir.
Ormanlık ve sık bitki örtüsü olan alanlarda ateş yakmak yasaktır. Gezinti sırasında camdan mamul veya parlak yüzeyli yabancı maddeler atılmamalıdır. Yanıcı veya çabuk tutuşabilen kimyasal maddelerin ambalajları da aynı şekilde tehlikelidir.
Konut ve iş yerlerinde Yangın Mevzuatına uygun düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır. Uygun özellikte ve gerektiği kadar yangın söndürme cihazları bulundurulmalıdır. Zorunlu olan binalarda yangın merdiveni, yangın çıkışları ve yangın uyarı sistemleri ile yangın çıkış levhaları bulunmalıdır.
Elektrik nedeniyle oluşan yangınları önlemek için tesisatın periyodik kontrolünün yaptırılması gereklidir. Kablo ve tertibatları dış temasın olmayacağı şekilde veya izoleli yapılmalıdır.
Yanıcı, parlayıcı patlayıcı maddeleri bulundurulmamalı veya bu tür maddelerin bulunduğu alanlar ayrı bölümler haline getirilmelidir. Bu bölgelerde sigara içilmesi, kaynak, taşlama yapılması yasak olmalıdır. İçerisinde basınçlı madde bulunan tüp, depo gibi şeylerin etrafını izole etmek, sağlam bölmeler içerisinde veya çalışılan veya yaşanılan ortamların dışında veya uzağında bulundurmak gerekir.
Bireysel Tedbirler:
Yangınla mücadele esasları iyi bilinmelidir. İşyerinde veya konutlarda yapılan yangın tatbikatlarında aktif olarak bulunmak gerekir. Konutlarda dahi mutlaka yangın söndürme cihazları bulundurulmalıdır. Yangın çıkartıcı materyalleri çocuklardan uzakta korumak gerekir.
Erozyon
Ağaç ve bitki örtüsünün yok edilmesi, yangınlar gibi belirli sebeplerden meydana gelmektedir. Ayrıca akarsuların ve nehirlerin yoğunluğu da bir etkendir. Dünyanın birçok bölgesi bu tehlikeye maruz kalmakla birlikte halen ülkemiz için en büyük tehlikelerin başında gelmektedir. Fakat, insanlarımızın bilinçsizliği ve umursamazlığı yüzünden çok geri planda kalmaktadır. Sadece bazı Belediyelerin, kuruluşların ve TEMA vakfının çabaları bu sorunu çözmeye yetmeyecektir çünkü maalesef ülkemizdeki ağaç ve bitki örtüsü hızla yok edilmektedir. Ülkemizdeki nehir sayısının fazla olması ise bu çöküşün hızlanmasına neden olmaktadır. Önemsenmeyen bu sorun gerçekte Türkiye için gelecekte çok büyük bir felaket olacaktır.
Emniyet Tedbirleri :Tahrip olan ağaç ve bitki örtüsünün en az iki misli yenileme yapmak, orman yangınlarına karşı hassas ve tedbirli olmak, akarsu kenarlarında, dik yamaçlarda ve eğimli yüzeylerde, kök yapısı sağlam, ortama uyum sağlayabilecek ağaçlandırma, setlendirme çalışmaları yapmak, doğal yaşamı muhafaza etmeye çalışmak, doğal park alanlarını çoğaltmak, konunun aciliyetini ve ehemmiyetini kavramak, bütün insanları bu çalışmalara katılmaya teşvik etmek, uluslararası bilgi ve yardım alışverişinde bulunmak, bütçeler oluşturarak bu bütçeleri doğru yerlere, doğru yöntemlerle kanalize etmek.
Bireysel Tedbirler: Konunun önemini kavramak, Çevredeki bitki örtüsünü korumak, orman yangınlarına karşı dikkatli ve tedbirli olmak, ağaçlandırma çalışmalarına gerek fiilen gerek ise madden iştirak etmek, insanları aynı şekilde hareket etmeye ikna etmek, bu çalışmaları yapan kurum ve kuruluşlara destek olmak, mümkün mertebe faal üye olmak.
Su ve Sel Baskınları
Su ve sel baskınlarının nedenleri büyük ölçüde insan kaynaklıdır. Düzensiz yapılaşma, tarım alanlarının ve ormanın yok edilmesi, iklim değişikliklerini tetikleyen unsurlar buna neden olur. Büyük doğal felaketler arasında depremden sonra en çok tahribata neden olan afetlerdendir. Dünyada yaşanan doğal afet kaynaklı ölümlerin % 30’u su ve sel baskınlarından oluşmaktadır.
Emniyet Tedbirleri: Ağaçlandırma ilk şarttır. Akarsuların, derelerin doğal seyrini ve yapısını bozacak şekilde kapatılması önlenmelidir. Dere ve diğer doğal su kanallarına yerleşim bölgesi yapılmamalıdır. Akarsuların doğal akışını bozmayacak şekilde teknik yeterlilikte, sağlam ve yüksek köprüler yapılmalıdır. Yeraltı kanalizasyon ve atık su kanalları büyük ve geniş inşa edilmelidir. Bu kanalların çıkışları denizlere veya nehirlerin havzalarına verilmelidir. Cadde, yol ve köprüler üzerinde suların birikmesini önleyecek giderler yapılmalıdır. Giderlerin üzerlerine sağlam mazgallar koymak, sel veya su baskını tehlikesine maruz yerlerde yapılmış binaları sağlamlaştırmak şarttır. Gerekirse bent veya setler inşa edilmelidir. Açık kanallar inşa etmek, bu felaket esnasında yüksek yerlerden suyla beraber gelebilecek toprak, taş akma ve kaymalarını önlemeye yönelik mühendislik önlemleri alınabilir.
Tıpkı diğer afet durumları gibi seller ve su baskınları için de bir acil durumu planlaması gerekir. İlgili kamu kurum ve kuruluşlarının duyuruları dikkatle izlenmelidir.
Bireysel Tedbirler: Çevreyi korumak, doğaya saygılı olmak, doğal kaynakları ölçüsüz kullanmaktan kaçınmak en önemli şeydir.
Kaynak Link: https://www.imgelem.com.tr/dogal-afetlerden-korunma-yollari-nelerdir.htm
Doğal Afetlerden Korunma yolları arasında en etkili olan şey eğitimdir. Bir toplum afetlere her an hazır halde değilse, işi zordur. Örneğin yolda araba sürerken, Bursa’da depremi hissettik, direksiyon hocam ne yapacağını şaşırdı. Halbuki bize hem teorik olarak hem de uygulamada acil durumlarda nasıl davranacağımız konusunda eğitim verildi.
Çözüm için tatbikatlara katılımın ödüllendirilmesidir. Her vatandaş mutlaka yangın söndürme tüpünü kullanarak tatbikatta yangın söndürmelidir. Bu konularda verilen eğitimler uygulamalı olmalıdır.